top of page
Harun Güven

Amsterdam Festival ve Etkinlikler

Amsterdam’ın, İskandinavya’ya ramak kadar uzakta olmasından dolayı, yıl boyunca hava durumlarının nasıl olabileceğini tahmin edebilirsiniz. Yıl boyunca sıcaklığı 20 derecenin üzerindeki gün sayısı, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Dolayısıyla yılın hangi mevsiminde, hangi ayında giderseniz gidin, bavulunuzda ceketinizi, kapüşonlu montunuzu eksik etmeyin. Eğer bisiklete binmeye niyetiniz varsa hem sizi sıcak tutacak, hem de hareket kabiliyetinizi engellemeyecek giysiler alın. Özellikle şehir merkezinden uzaklaşıp dağlarına veya ovalarına dalacaksanız soğuk rüzgarı yeme ihtimaliniz yüksek. Rüzgara maruz kalma durumu şehir merkezinde de geçerli, o yüzden siz ne olur ne olmaz tedbirli gidin, tedbirli giyinin, üşütmeyin. Gelelim Amsterdam Festival ve Etkinlikler konusuna… Malumunuz millet olarak Hollanda’lılar keyfine çok düşkünlerdir. Bu yüzden yıl içinde çokça etkinliklere rastlayabilirsiniz. Zaten gittiğinizde de göreceğiniz üzere, Amsterdam’da her gün zaten başlı başlına bir festival. Biz yine de festivalleri, gerçekleştiği aylara bölerek size aktarmaya çalışalım:


Ocak


Amsterdam Light Festival (Amsterdam Işık Festivali):

Henüz 5. Senesini doldurmasına karşın kısa sürede şehrin popüler festivali haline gelmiş bu ışık şöleni, her yılın 30 Kasım’ından başlayıp 21 Ocak’ına kadar sürmekte. Bu dönemde, sanat ile ışığı harmanlayarak değişik konseptler oluşturmuş dünya sanatçıları, eserlerini, şehrin kanal veya yürüme yollarında sergiliyor. Görmek için yapmanız gereken tek şey, eserlerin yanlarına gitmek olacak çünkü bu festival, bir şehir festivali, dolayısıyla eserleri görmek de ücretsiz. Işıktan yapılmış eserler iki şekilde sergileniyor: İlk olarak bahsedeceğimiz, Water Colors – Boat Tour dedikleri sergileniş biçimde, hem şehrin sembolü olan kanallarda gezip şehrin güzelliğinin tadına varıyorsunuz, hem de sadece bota binenlerin görebileceği ışıklı sanat eserlerinin gece kanal sularıyla birleşerek yarattığı güzel ambiyansın içinde kaybolabiliyorsunuz. İkincisi Illumunade – The Walking Tour… Adından da anlaşılabileceği üzere eserler, bir yol rotası oluşturulmuş ve şehri içine almış şekilde yerleştirilmiş. Tavsiyemiz ikisini de görüp incelemeniz ama olmazsa olmazımız tabii ki bot turu ile bu atmosferi yaşamanız. Siz de gitmeden yürüme rotasının haritasını çıkarın, elinizde bulunsun. İlgili internet sitesini de şuraya bırakalım:

Benim kafamda canlanmadı bu sanat olayı diyenleri de şöyle alalım: https://www.youtube.com/watch?v=ulscl6idP04&feature=youtu.be


National Tulip Day (Ulusal Lale Günü): Şimdi Laleler mi Hollanda’dan Türkiye’ye mi gelmiştir, yoksa Türkiye’den mi Hollanda’ya mı gitmiştir bilemeyiz ama adamlar lalelerinin kıymetini biliyorlar ve her ocağın üçüncü cumartesilerini ulusal Lale Günleri olarak ilan etmiş durumdalar. Üstelik bu festivali, sizin de oraya gittiğinizde mutlaka bir şekilde bulunacağız, Dam Square gibi en büyük meydanlarında yaklaşık 200000 lale sergileyerek kutluyorlar. Eğer kendinize özgü aranjmanlarelde etmek istiyorsanız Picking Garden denen yerden laleler de satın alınabiliyorsunuz. Böyle bir niyetiniz varsa erken gitmeniz gerekebilir zira saat 1’e doğru baya bir kuyruk oluşuyor. O zaman siz de lalelerinizi sevdiğinizle paylaşın, yaşlı bir Hollandalı amca bulup, kafaları tokuşturarak “Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş” türküsünü tüttürün, o anlamasa da…


Şubat


Sevgililer Günü: Şubat ayı içinde Amsterdam’ın ünlü müze veya sanat galeri etkinliklerinin dışında kayda değer bir program yok. Ama eğer ziyaretinizi sevgililer günü zamanı civarında gerçekleştirirseniz, size bu romantik şehir içinde önereceğim bir iki tavsiye var. Mesela Amsterdam merkezden yarım saat içinde otobüsle gidebileceğiniz SnowPlanet’de sevgilinizle kayak keyfi yapabilirsiniz. Ayrıca burada yemek ve 4 saatlik kayak eğlencesi içeren sevgili paketlerinden yararlanabileceğinizi de unutmayın. Gelelim şöyle paralı, kallavi ve unutulmayacak bir tecrübe önerisine. Bahsetmek istediğimiz aksiyonun adı Wed & Walk. Bu tecrübenizde hiçbir hazırlık yapmadan eşinizle bir günlüğüne evlenebiliyorsunuz. Gittiğinizde dekorasyonu hazırlanmış bir mekanda elinize çiçekti, şapkaydı, gelinlikti her şeyi tutuşturuyorlar, güzelce evlilik yeminlerinizi okutuyorlar, yüzükleri takıyorlar (bu arada anı olsun diye yüzükleriniz sizde kalabiliyor) ve resim çekip yolluyorlar. Bu unutulmayacak tecrübenin fiyatı 45 dakikalık düğün ve 1 foto ile beraber 75 €, eğer 75 dakika ve bir sürü fotoğraf istiyorsanız 125 €’ya kadar çıkabiliyor. Eğer böyle bir olay düşünürseniz, tabii ki rezervasyon yapmanız gerekiyor.

Eğer bu güzel şehrin sokaklarında baş başa, yıllarca hafızanızdan silinmeyecek bir zaman geçirmek istiyorsanız, sizi Magere Brug (Skinny Bridge) köprüsüne davet ediyoruz. Işıl ışıl kemerleriyle karşılanacağınız köprünün atmosferi, mutlaka sizi etkileyecektir. İki zengin kız kardeşin birbirini görmeleri için yaptığı köprü olarak rivayet edilen bu köprü, akşamları bittabi daha güzel. Köprülerle çevrilenmiş bu şehrin, en romantik köprüsü sizi bekliyor.


Mart


Don't Let Daddy Know Amsterdam: Türkçesi “Babalar Duymasın!” gibi eski kötü bir dizi adını andırsa da siz festivalin neyi amaçladığını anlamışsınızdır. Bu festival, Avrupa’da birçok şehirde düzenlenen ünlü bir festival. Festival’in Amsterdam gösterimi ise ünlü stadyum Amsterdam Arena’nın yanında bulunan Ziggo Dome’da yapılıyor. Buraya da merkez tren istasyonundan rahatlıkla ulaşabilirsiniz (Strandvliet Durağı). Ambiyansın tavan yaptığı bu festivalde Tiesto dahil, en ünlü elektronik müzik dehaları sahne alıyor. İnanmazsınız alın burada fragmanı:

Festival 2017 itibariyle 3 – 4 Mart arasında gerçekleşti. Bu festival için standart bilet fiyatları 40 € civarında olarak belirlenmiş. Alın, inceleyin bakalım sitesini:


Keukenhof Bahçeleri Açılışı: Biliyoruz, sizi bu içerikte otla böcekle çok meşgul ettik. Ama olur da Mart’ta Amsterdam’da olursanız ve biraz da şehrin dışına çıkayım, köy göreyim, sular içeyim, peynir tadayım gibi düşünceler kafanıza eserse diye bu etkinliği es geçmeyelim dedik. Resimlerden de anlayacaksınız; gerçekten muadillerinin en iyi örneklerinden olan Keukenhof bahçelerinde size hayallerinizin de ötesinde bir çiçek ziyafeti bekliyor. Öyle ki; burada 32 hektara dağılmış 8 milyonun üzerindeki çiçekle karşılandığınızda, keyfini mi çıkarayım, foto mu çekineyim derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız. Kaukenhof bölgesinde bulunun bu bahçelere, Schiphol Havaalanından kalkan otobüslerle ulaşabiliyorsunuz (197 ve 858 no.lu otobüsler). Ayrıca giriş biletini içeren kombi biletler de burada mevcut. Bilet fiyatları 13€ civarında. Bahçe içerisindeki etkinlikler sadece çiçekleri göreyim, etrafı gezeyim ile sınırlı değil. İsterseniz etkinlik takvimini inceleyerek müzik, yemek veya yemek içeren etkinliklere de katılabilirsiniz. Park, sabah 8’den akşam 7:30’a kadar açık. Keukenhof bahçeleri 23 Mart’da açılıyor. Bahçelerin kapanması ise 21 Mayıs’ı buluyor.


Nisan


DGTL Festivali: Festival tarihleri her sene değiştiği için tam tarih veremesek de geçen sene Paskalya’ya denk gelen hafta sonu (14,15,16 Nisan) düzenlendiği için bu ay içeriğinde yazalım bu festivali. DGTL festivali, ünlü DJ performansları izleyip de kendinizden geçeceğiniz bir festival. Dünya’nın çeşitli yerlerinde de aynı adla düzenlenen bu festivalin, Hollanda ayağı Amsterdam’ın karşı kıyısındaki NDSM Limanı’nda… Buraya bisikletle, eğer Amsterdam Merkez’den “Buiksloterwegveer” feribotuyla giderseniz gayet kolay ulaşabilirsiniz. Festival bileti fiyatları 40 € civarından başlıyor. İnternet sitesi linki:


King’s Day: Hollanda, tıpkı İngiltere gibi bir ayağı monarşide olan ülkelerden biri. Kraliyet geleneği, turistik niteliğinden daha fazla bir şey ifade etmese de, halk bu geleneği onure etme alışkanlığını diğer ülkelerden farklı bir şekilde kutluyor. Amsterdam sokakları, bahsettiğimiz King’s Day zamanında, kraliyet geleneklerinden ve seromoni temalarından daha çok; turuncuya boyanmış insanlar ve garip bir şekilde yine turuncuya boyanmış hayvanlar ile süsleniyor. Hani seramoniydi, bandoydu, tarihi karakterler falan… Böyle bir şey yok! Bunların yerine DJ’ler remixlerini kral için yapıyor, insanlar ikinci el eşyalarını meydanlarda satıyor, kanallarda ve partilerde insanlar eğleniyor. Ve hepsini de Kral’a minnetlerini sunmak için yapıyorlar. Siz de içinizden böyle Kral’ın tebası mı olunur diye ortamı sorguluyorsunuz. King’s Day; 2018 itibariyle Nisan’ın 27’sinde… Sizin kralınız olmasa da, eğer bu zamanlarda Amsterdam’da olursanız, belki de dünyanın en büyük yaş günü partisi olan bu etkinliği kaçırmayın.


Mayıs


Remembrance & Liberation Days: Mayıs ayı, bizim için baharı, güzel şeyleri temsil etse de Hollanda’lılar için durum aynı değil. Çünkü Hollandalılar 2. Dünya savaşının en acı zamanlarını bu ay içerisinde yaşamışlar. Remembrance Day, yani Türkçe ile Hatırlama Günü’nde, ülke tek yürek olup, Çoğunlukla Dam Square Meydanı’nda kendileri için ölen askerleri hatırlıyorlar. İlk önce insanlar 18:30’da Dam Square’e doğru sessiz bir yürüyüş gerçekleştiriyorlar. Saatler 20:00’yi gösterince de 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuyorlar. Bunları bilin diye söylüyoruz, hani anlamazsınız, boşluğunuza gelir, adamları üzmeyin. Rememberance Day’e takriben, ertesi günde de Liberation Day kutlanıyor. Liberations Day’de Alman ordularının Hollanda’dan çekildiği gün olması sebebiyle, ülkenin kurtuluşunu temsil ediyor. Bu günde şehrin çeşitli yerlerinde bedava yemeler-içmeler bulabileceğiniz gibi, yine DJ performansları ve konserlerle karşılaşabilirsiniz. Hollandalılar, 4 Mayıs’ta Remembers Day’i; 5 Mayıs’ta da Liberations Day’i kutluyor, bilginize…


National Mill Day: Hollanda deyince aklınıza ilk gelen şey eminim yel değirmenleridir. Nazik ihtişamı ile şehrin dört bir yanına yayılmış bu yapıları gerçekten görmeniz gerek. İşte, Hollandalılar da her Mayıs’ın ikinci haftası sizlere yel değirmenlerini açıyorlar. Böylece, hem geleneklerini hem de aile yaşantılarının nasıl olduğunu inceleme fırsatı bulacaksınız. Siz de bisikletlerinizi alın ve Hollanda’yı Hollanda yapan bu güzel yapıları bir bir gezin, insanlarla tanışın ve bu güzel aktiviteyi kaçırmayın.


Haziran


Amsterdam Roots Festival: Evet, havalar ısındı, kanlar kaynıyor, bu Hollanda gençleri boş durur mu? Sorunun cevabını, bolca karşılaşacağınız festivaller veriyor zaten. İşte size aralarından sadece biri. Roots Festival, adından da tahmin edebileceğiniz gibi çeşitli ülkelerin en ünlü sanatçılarını içinde barındıran bir müzik ve ayrıca dans şöleni. Bu festivalde, daha önce tanık olmadığınız kültürler ile tanışma imkanınız çok yüksek. Ayrıca düzenlenen workshoplara bile katılma imkanınız var. Roots festival, 2017 itibariyle Haziran’ın 18’inde başlayıp 3 gün sürüyor. Festival, Amsterdam’ın Oosterpark bölgesinde…


WESTwaARTS: Amsterdam’da, kendi halinde tiyatro gösterileri izlemek, güzel müzikler dinlemek veya coşkulu ortamında keyifle vakit geçirmek isteyenler için bu festival güzel bir seçenek olabilir. Hem bu festival, çocuklar için de neşeli aktiviteleri barındırıyor. Haziran’ın 30’unda gerçekleşen festivale gitmek için Erasmuspark’a gitmeniz gerekiyor.


Awakenings: Alın size harika bir festival. Hayatınızda ender yaşayabileceğiniz anları sunacak olan Awakenings festivali Amsterdam’ın en ünlü festivallerinden. 50’ye yakın sanatçının sahne aldığı bu festivalin normal bilet fiyatları 40 € civarında. Festival için Zwanenburg bölgesine gitmeniz gerekiyor. Bunun için de merkez tren istasyonundan Alkmaar bölgesine giden trene binmelisiniz. 2 durak, 15 dakika ve tamam… Festival’e hoşgeldiniz! Ambiyansın keyfini çıkarırsınız artık. Videoları şöyle koyayım da gaza gelin:

Festival tarihleri 27-28 Haziran. Merak edenler için internet sitesi:


Temmuz


A Day at the Park: Temmuz ayı Amsterdam’da festivallerle beraber daha sıcak geçiyor. Hele bir de dünyaca ünlü DJ’lerin, büyüleyici sahne dekorları ile beraber sahne almasıyla bambaşka. Ayın 11’inde gerçekleşen bu festival de sizi tatmin edecek cinsten. Bilet fiyatları tıpkı diğer festivaller gibi 39 €’dan başlıyor. Festival alanı şehir merkezinden 1 saat uzaklıkta da olsa da gitmeye değer bir seçenek karşınızda. Yine de siz bilirsiniz. İlgilenenler siteyi incelesin:


Buiten Westen: Elektro ve house müzik dinleyicilerine hitap eden bu festival alanına girdiğinizde sizi bir dönme dolap ve balondan bir ağaç karşılayacak. İşte o zaman eğleneceğinizin farkına varacaksınız. Şehre 45 dakika uzaklıktaki Ouderkerkerplas bölgesinde, gölün yanında gerçekleşen festival, ayın 15’inde. Bilet fiyatları yine 40€ civarında. İnternet sitesi için:


18hrs Festival: Artık festivalde olayı abartan Hollanda’lılar ne yapsak ne etsek diye düşünmüşler ve dünyanın en uzun festivallerinden birini yapmaya karar vermişler. Adından da anlaşılacağı üzere, 18 saat süren bu festival house, tekno ne varsa, uzun süre kafası kaldıranlar için değişik bir tecrübe olabilir. Ayın 9’unda gerçekleşen bu festival şehrin karşı kısmındaki Zaandam bölgesinde gerçekleşiyor. Burası da Amsterdam’a yaklaşık yarım saat mesafede bulunuyor. Siz de artık içimde kurt murt kalmasın istiyorsanız, bu festivale gidin. Festivalin kafanızda bir fikir oluşturması için, buyrun:


Gay Pride:

Ülkemizde de renkli görüntülere sahne olan bu festivalin en muhteşem hali Amsterdam’da yaşanıyor. Bu festivalde bu şehirde olursanız, hoşgörünün ve saygının merkezinin Amsterdam şehri olduğunu anlayacaksınız. Yaklaşık 350000 kişinin katıldığı gösterilerde katılımcılar, kanalları, etkinlikleri ve şehri gökkuşağı gibi renkten renge boyuyor. Size tavsiyemiz, kutlamalara kanallardaki botlarda, olmazsa kanal üstü köprülerinde bu festivalin tadını çıkarmanız. Tabii ki festival bu etkinliklerle bitmiyor. Şehrin her tarafında film gösterimleri, dans gösterileri ve yarışmalar düzenleniyor. Tabii ki şehir çok kalabalık olduğu için hırsızlık olaylarına da dikkat ediyoruz. Pasaportumuzu, cüzdanımızı canımızı taşır gibi taşıyoruz. Gay Pride, ayın 29’unda başlayıp Ağustos’un ilk haftasının sonuna kadar sürüyor. Eğlenceniz bol olsun!


Ağustos


Uitmarkt: Biraz da kültürel bir festivale ne dersiniz? Eğer müzik, edebiyat ve tiyatrodan hoşlanan bir tipseniz bu etkinlik size iyi gelecek. Yaklaşık 500000’e varan ziyaretçi sayısı, sayısız gösterileri ile bu etkinlik aklınızı alabilir. Üstelik festival şehrin tam kalbinde, merkez tren istasyonunun hemen yanındaki Oosterdok bölgesinde. Eğer çocuğunuz falan varsa yanınızda onlar için de düşünülmüş etkinlikler var. Eğer Ağustos’un 25’i ve onu takip eden 3 gün şehirdeyseniz bu etkinliği kaçırmayın. Ücretsiz gerçekleştirilen bu etkinlikte güzel deneyimler yaşayabilirsiniz.


Loveland Festival: Biz yazmaktan bıktık ama Hollandalılar festivale bıkmadılar, bıkmazlar da :) Ayın 8’inde şaşalı dekorları, sahne şovları ile beraber bu festival size muhteşem bir atmosfer öneriyor. 6 Sahne’de yüzlerce performans sanatçısı da bu atmosfere katkı sağlıyor. Bilet fiyatları 40 € civarında. Abarttığımı düşünüyorsanız, alın size internet sitesi:


Lowlands: Ben festival alanında konaklarım da, konser biter eve gitmekle uğraşmam diyorsanız Lowlands benzerleri içerisinde en iyisi diye söyleniyor. Hem burada tanıdığınız sanatçıları dinleme imkanını da bulabilirsiniz. Mesela 2018 itibariyle Iggy Pop bu festival de sahne alacak. 18 – 19 – 20 Ağustos’da gerçekleşen bu festival için dikkat etmeniz gereken bir konu var ki o da günlük biletlerin olmayışı. 180 €’ya aldınız bileti, artık geçmiş olsun, bütün hafta oradasınız demektir. Üstelik festival alanı da şehirden bir buçuk, havaalanından ise 1 saat uzaklıkta. Siz bilirsiniz yani kuduruyorsanız gideceğim diye bir bakın deriz biz de…


Mysteryland: Artık eğlenme sezonunu kapatıyorsunuz diyelim. Şöyle bir sağlam son vuruş yapmak ister misiniz? İşte Mysteryland bunun için biçilmiş kaftan. Techno, bass, house, dubstep… Ne ararsanız bulabileceğiniz bu festivalde dekorlar adeta mabet gibi. Dünyanın en eski festivallerinden biri de olan bu festivalin alanı, şehir merkezinden 1 saat uzakta, Hoofddorp bölgesinde. Kamp paketi içinde festival bileti fiyatı 150 € civarında. İsterseniz hotel paketleri de mevcut. Alın, bakın, inceleyin:


Eylül


Amsterdam Yüzme Festivali: Festivalin konusu çok basit. 2000’den fazla insan ve çocuk, kanala atlıyorlar ve yüzüyorlar. Bunu da ALS hastalığına dikkat çekmek için yapıyorlar. Ayrıca bitiş ve başlangıç noktalarında eğlenceler de mevcut. Merkezdeki marinadan başlayan bu eğlenceli aktiviteyi siz de izleyebilir, bağış yaparak destek de olabilirsiniz. Festival ayın 3’ünde.


Valtifest: Bu festivali diğerlerinden farklı kılan bir şeyler var. Burada eğlence sadece sahne alanı ile sınırlı değil. Birbirinden ilginç kostümler giyen ve renkli renkli boyanan çılgın insanlar burada. Müzik de buna eklenirse düşünün eğlenceyi. Hem festival alanı da merkezden 1 km uzakta ya var ya yok. 35 € civarındaki bilet fiyatları da düşünülürse denememeniz için hiçbir sebep yok. Özenesiniz diye şöyle siteyi şuraya koyayım:


Ekim


Amsterdam Dance Event: Ekim’de Amsterdam’da festival de bir başkadır. İşte yine dünyaca ünlü bir festival! Amsterdam Dance Event festivali, şehrin çeşitli mekanlarında 5 gün boyunca yine ünlü DJ’lerin elektronik müzik adına insanları doyurduğu bir festival. Ayın 18’inde başlayan bu festivale, zaten şehirde bulunuyorsanız rastlamamanız mümkün değil. Bu festival, özellikle bu ortamları seven için kaçırılmaması gereken bir festival. Festival programını denk gelirseniz inceleyin. İnternet sitesi burada:


Amsterdam’da Cadılar Bayramı:

Dünya üzerinde 31 Ekim’de kutlanan Cadılar Bayramı, Hollanda’lılar için 1 gün yetmemiş olsa gerek 1 hafta olarak kutlanıyor. Bu hafta da zaten eğlence ve partiye halihazırda düşkün olan Amsterdam’lılar, inanılmaz makyaj ve kostümler ile kah partilerde kah sokaklarda insanlara dehşet saçıyorlar. Üstelik her sene konseptin bir teması da var. Örneğin, 2017 itibariyle bu tema oyuncaklarmış. Yani bu tarihlerde Amsterdam’da olursanız, sokaklarda dolaşan Chucky bebekleri ve suratı içe göçmüş lahana bebekleri görürseniz şaşırmayın. Ola ki kostüm alamıyorsunuz, makyaj falan da yaptıramıyorsunuz diyelim. Hiç sorun değil; o zaman bu haftanın ruhunu yaşamak için sizi “Ripley’s Belive it or not” mağazasına davet ediyoruz. Burada garip fotoğraflar, hikayeler ve videolarla beraber zaten garipliğin dibine vuracaksınız. İlgili mekan, Amsterdam şehir içinde bulunuyor. Akşamına da Halloween party için Hotel Arena’da partiye katılabilirsiniz. Tabii öyle güzel giyinip, süslenerek gitmek yok. Hotel Arena, Oosterpark’ın hemen yanında, Weesperplein metro durağına çok yakın. Cadılar Bayramı etkinlikleri, ayın 20’sinde başlayıp sonuna kadar devam ediyor.


Kasım


Sinterklaas’ın Gelişi: Evet, artık yavaş yavaş Christmas yaklaşıyor ve Christmas zamanının gelişiyle de kim geliyor tahmin edin bakalım? Hayır, yanlış tahmin ettiniz, cevap Noel Baba değil. Sinterklaas geliyor! Evet, Felemenkler için Noel Baba demek Sinterklaas demek. Bir de öyle göklerden falan da gelmiyor, bildiğiniz İspanya’dan geliyor. Ve kendi doğumunu kutlamak için çocuklara hediyeler dağıtıyor. Christmas için hangi gelenek varsa burada da o var. Sinterklaas, 19 Kasım’dan itibaren sokaklarda dolaşıyor, atıyla tur atıp selam veriyor, şehrin kanallarında geziniyor. Yani gerçek olay olan 5 Aralık tarihine kadar Sinterklass’ı şehir içinde görmeniz çok mümkün.


Turn on the Lights Festivali: Yeni yıl yaklaşıyor dedik, e tabii alışverişin de patlaması lazım, değil mi? İşte bu festivalde de şehrin en ünlü meydanları soğuğa rağmen canlandırılıyor, Noel ağacımız da yavaş yavaş Dam Square meydanına dikiliyor. Bu etkinlikte LED ışıkları ile meydan ışıklandırılıyor, akrobatlar gösterilerini yapıyor, şehir ve mağaza camekanları canlanıyor yani kısacası alışveriş yapın da ne istiyorsanız yaparız mesajı veriliyor. Tabii bu etkinlikler yapılırken Christmas ruhu da insanların içine işliyor. Turn on the Lights Festivali, Kasım’ın 16’sında. Şehrin en güzide mekanlarındaki canlılık sizi bekliyor.


Aralık


Valhalla Festivali: Müzik ve eğlence bu şehirden hiçbir zaman eksik olmuyor. İşte 17 Aralık’ta da şehrin sağlam festivallerinden biri ile karşınızdayız. Hem bu sefer müziğe ve dansa bir de sirk gösterileri de ekleniyor. Ayın 17’sinde gerçekleştirilecek bu festivalin bilet fiyatları 50 € civarında. İnternet sitesinden etkinliğe dair bilgileri edinebilirsiniz:


Yeni Yıl Kutlamaları:

Eğlencenin membası Amsterdam’da yılbaşı eğlencelerinin de nasıl geçeceğini az çok tahmin edebilirsiniz. Sayısız barda, sayısız eğlence ve parti seçeneği sizi Amsterdam’da bekliyor. Yılbaşı deyince aklınıza tabii ki havai fişek gösterileri geliyor, değil mi? Merak etmeyin sizi seyir yönünden tatmin edecek manzaralar bu şehirde mevcut. Örneğin, Oosterdok’ta hem havai fişek gösterilerini izleyebilir, hem de sizi bu kutlamada yalnız bırakmayacak binlerce kişi ile beraber geri sayım yapabilirsiniz. Ya da VOC Ship The Amsterdam veya Scheepvaartmuseum tarafına gidip semalardaki ışık şölenini takip edebilirsiniz. Yanınızda sevgiliniz var ve romantik bir yılbaşı mı geçirmek istiyorsunuz? Magere Brug’a (Skinny Bridge) gider, enfes ışıklandırılmış bu efsanelerle dolu köprü üzerinde eşinizle beraber unutulmaz bir yılbaşı yaşayabilirsiniz. Seçenekler oldukça fazla, yeter ki yılbaşı zamanında Amsterdam’da olun. Ayrıca etkinlikler sadece havai fişek ve eğlenmekle de sınırlı değil. Mesela Felemenklerin ünlü tatlıları da bu aylarda boy gösteriyor. Siz de Amsterdam’daki tatlıcıları bir tarayın, özellikle “oliebollen” ve “appelflappen” adlı tatlıları denemeyi unutmayın. Ve tabii ki kanallar… Amsterdam’ı Amsterdam yapan kanal kenarları, bugün daha bir coşkulu olacak. Siz de nehri ve insan manzaralarını seyretmeyi unutmayın. Tabii alkole bağlı olarak aşırılıklar olabilir, sıkmasın canınızı. Eğlenmenize bakın! Yılbaşı gününde Amsterdam’dasınız. Daha ne olsun!



Son Yazılar

Hepsini Gör

Komentar

Tidak Dapat Memuat Komentar
Sepertinya ada masalah teknis. Coba sambungkan kembali atau segarkan halaman.
bottom of page