Belfast Tecrübe-Yorum yazımıza şehre gelişimizle başlayalım. Kuzey İrlanda’nın bu şirin ve görülesi şehrine 27 Aralık 2016 gecesi vardık. Belfast’a ülkemizden direkt uçuş mevcut değil, aktarmalı uçuşlar tercih edebilirsiniz, biz Londra Gatwick havaalanından geçmeyi tercih ettik. Fiyat olarak çok uyguna gidiş dönüş Londra biletini bulunca (2 kişi gidiş dönüş 450 tl) Londra’dan İrlanda’ya geçiş yaparız diye düşündük, fakat Londra ve Belfast arası gidiş dönüş çok da ucuza gelmedi, onu da belirtelim.
Belfast şehrinde şehir merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan Holiday Inn City Centre otelini tercih ettik. Bizim offline olarak kullanılabilen harita uygulamamızda (Citymaps2go) yeri yanlış işaretliydi, gösterilen yerden bir 150 metre kadar ileride, kullananların haberi olsun. Otelimizi bulup yerleştikten sonra yılbaşı süslemeleriyle ışıl ışıl olmuş şehri keşfe başladık.
Şehir Yorumları
Kuzey İrlanda’nın en büyük şehri olan Belfast, Güney İrlanda kadar turistik olmasa da epey turist atraksiyonuna sahip bir şehir. Metro hattı bulunmadığından otobüs hatlarını öğrenmek gerekebilir, biz genelde yürümeyi tercih ettik ama atraksiyonların arası öyle 5 dakikada gidilebilecek yerler değil, haberiniz olsun. Şehirde gezmeye başlamadan önce City Hall (Parlemento binası)’nın görkemli görüntüsü bizi büyüledi, tabi Christmas veya yeni yıl zamanı giderseniz bu harika binayı mutlaka görmelisiniz. Zaten şehir merkezinde olduğundan kaçırmanız imkansız.
Şehirde ilk uğramanız gereken yer Visit Belfast Welcome Center. Bir çeşit tourist information olan bu merkezde, size otobüs hatları ve turlar hakkında detaylı bilgiler verebilirler. Ayrıca şehir haritasını alır ve gezeceğiniz yerleri işaretlemiş olursunuz.
Gezilecek yerler listemizde en çok merak ettiğimiz madde olan Titanic Museum ile ziyaretlerimize başladık. Titanic’i duymayanımız yoktur, gemi Belfast’ta yapıldığı için, tüm yapım süreci ve kaza hakkında bilgi alabileceğiniz, yapıldığı limanı gezebileceğiniz bir müze bu. Giriş yetişkin 17.5 sterlin, öğrenci 12,5 sterlin, yani oldukça pahalı, fakat yaklaşık 3-4 saatinizi burada geçireceğiniz için paraya kıyabilirsiniz. Müze hoşumuza gitti fakat bildiğinizin çok çok dışında bir şey öğrenemeyeceksiniz, yalnızca belki yapım süreci sırasında İrlanda’nın durumu hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Gene de interaktif müze aktiviteleri ve etkileyici gösterim biçimlerinden dolayı biz pişman olmadık, iyi vakit geçirdik.
Daha sonra şehrin bir diğer çok önemli aktivitesi olan hapishaneyi ziyaret etmeye gittik, Crumlin Road Gaol. Belfast’ın en çok beğenilen aktivitesi olan ve artık kullanım dışı olan bu hapishanenin girişi 9 sterlin ve bir tur tehberi eşliğinde geziyorsunuz. Burayla ilgili biraz hayal kırıklığına uğradık. Neden derseniz, birincisi hapishane kültürü bize çok yabancı değil, Tarihi Sinop Cezaevini gezen ve hikayelerini okuyan insanların burayı çok farklı bulmayacağını düşünüyoruz. İkincisi rehber hapishanenin hikayesini anlatıyor ve keyifli de bir anlatım, fakat öyle yoğun bir İrlanda aksanı var ki İngilizce ile hiç sorun yaşamadığımız halde söylediklerinin yarısını anlayamıyoruz. Bunlara rağmen en azından orada asılan insanların hikayelerini dinlemek ve mahkeme salonuna çıkan tüneli görmek için ziyaret edilmeli sanırım.
Gezmesi oldukça uzun süren bu iki atraksiyonu gördükten sonra, şehrin katedrallerini ve mimari yapılarını gezmeye gittik. St. Anne’s Cathedral ve Grand Opera House gibi önemli yapıları ziyaret ettik.
Tabi arada W5 ve Ulster Museum gibi müzeleri de unutmadık, ama W5 listenizde varsa, çocuksuz ziyaret edilecek bir yer değil bizce, bilginiz olsun. Çocuğunuz varsa Titanic müzesine çok yakın konumda bulunan bu eğlenceli bilim müzesine mutlaka götürmelisiniz. Ayrıca şehir merkezinde St. George’s Market isimli çok estetik bir yapı var ve içinde büyük bir pazar kuruluyor. Fakat ne yazık ki yalnız hafta sonları açık ve bizim gidişimiz hafta içine geldiğinden yalnızca kapısından içeri bakabildik. Denk getirebilirseniz mutlaka görün.
Akşam çökünce Shankill Road’un yolunu tuttuk. Burada siyasi duvar çizimleri var, özellikle Peace Wall, şehrin sembollerinden biri. Biz oldukça beğendik, fakat söylemeliyim ki gece gittiğimiz için çevrenin ıssızlığından biraz korktuk. Oralar “suburbs” diye bilinen ailelerin yaşadığı mahalleler olduğundan büyük ihtimalle çok güvenliler, ama etrafta kimseyi göremeyince turist kafasıyla biraz endişeli gezdik.
Shankill’den döndükten sonra da artık sıra, meşhur İrlanda likörlerini ve içkilerini denemeye geldi tabi. Şehrin merkezinde yer alan meşhur The Crown Bar- Liquor Saloon barına gittik ve kendimize Irish Cream ile bir içki hazırlattık. Sever misiniz bilmiyorum ama Irısh cream muhteşem bir içecek, üstelik bar da çok estetik ve hareketli bir bar, içkiyle çok aranız olmasa bile uğrayıp görebilirsiniz.
Genel olarak şehirden çok keyif aldık, 2 günün sonunda bir kişi gidiş dönüş 18 sterlin vererek Dublin’e bilet aldık ve gezimize Güney İrlanda ile devam ettik. Dublin otobüsle 2 saat 10 dk sürüyor, İrlanda gezginleri için keyifli bir seçenek olabilir. Eğer rotamı bozmayacağım ve Kuzey ile devam edeceğim derseniz, Kuzey İrlanda turlarını kaçırmayın. Detaylı bilgiyi Parlemento binasının karşısında yer alan Visit Belfast Welcome Center’da bulabilirsiniz. Umarım Belfast Gezi Notları yazımız sizin için yönlendirici olmuştur, keyifli gezmeler!
Comments