1. Şehrin köklü tarihini ufacık sokaklara ve meydanlara sığdıran Citta Alta’ya, yukarı Bergamo’ya gidin. Bölgenin en ünlü meydanı olan Piazza Vecchia’nın keyfini kahve içerek ya da Caffe del Tasso’da dondurma yiyerek çıkarın. 12. Yüzyıldan kalma, bol aslanlı Contarini çeşmesini önünüze alarak, çan kuleleri ve bazilikalarla donanmış meydanın her bir köşesini keşfedin ve astrolojik saatin gizemini çözmeye çalışın.
2. Piazza Vecchia içinde bulunan, eski tarihi şehrin canlılığını hala içinde barından, kilise ve bazilikaların ziyaret edin. Bu küçük şehrin, içinde ne kadar efsane barındırdığına tanık olun. Eski Roma tapınağından bozma, Rönesans ve gotik öğeler barındıran görkemli Santa Maria Maggiore Bazilikası ile hemen bu mabede omuz vermiş tavan işlemeleri ile kendine hayran bırakan Colleoni Şapeli’ne göz atmadan buradan ayrılmayın, iki yapının da içinde bulundurduğu öykülerden kendinizi mahrum bırakmayın.
3. Citta Alta’da, arnavut kaldırımlı daracık ama bir o kadar da sıcak sokakların arasında gezinin, dükkanlarını ve yemeklerini keşfedin, alışveriş yapmaktan sakın kendinizi alı koymayın. Özellikle Via Gombito ve Via Bartolomeo sokaklarında kendine has dükkanlarda, kendine has tasarımlı eşyalara göz atın. Klasik terzi tasarımına sahip elbiselere bir de alıcı gözüyle bakın. Sakın ama sakın, pastanelerine, fırımlarına ve yiyecek ve içecek her türlü tedarik sağlayan dükkanlara girmeyi unutmayın, gerçekten çok zevk alacaksınız. Bizim de tadı damağımızda kalan şöyle çikolatalı sfogliatelle’den deneyin, bol bol alın, yanınızda nakit bulundurun, zira bazı dükkanlarda kredi kartı kabul etmiyor olabilirler.
4. Şehir ilginç bir taşıma aracıyla da meşhur: Füniküler. Citta Alta’dan Citta Bassa’ya ve La Rocco di San Vigilio’ya emektar vatman memur amcaları ile yolculuk etmeyi tecrübeleyin. Özellikle La Rocco di San Vigilio’ya çıkmadan etmeyin. Şehrin puslu havasını, İtalyan usulü kahvenizi yudumlayarak eşinizle veya dostunuzla içinize çekin. Ziyaretinizin saatini iyi belirleyin, akşamüzeri güneşin batışını yakalamaya çalışın. Fazla da oyalanmayın, emektar vatman amcayı unutup da, füniküleri kaçırıp dağ başında, küçük patikalarda mahsur kalmayın.
5. Enerjiniz varsa, kentin tarihini de içine alacak şekilde doğaya karşı bir gezi yapın, Venedik duvarlarını boylu boyunca hem gezinin hem gözlemleyin. Şehrin bozulmayan ve belki de hiç bozulmayacak, doğa ile tarihin uyumunun keyfini çıkarın. Surları gezerken şehir kapılarını atlamayın. Şehrin bölgelerini birbirine bağlayan bu kapılardan özellikle San Giacomo Kapısı’nı es geçmeyin.
6. Şehrin tarihi bölümlerini bitirdiyseniz, sizi bir de modern tarafına alalın: Bergamo Citta Bassa’ya, yeni şehre geçin. Özellikle birbirinde şaşalı mağazaları ile Via XX Settembre Cadde’sine uğrayın, sokak sanatçılarını ve insanları gözlemleyin. Eğer Milano’ya gidemeyecekseniz bu cadde alışveriş için de kısmen iyi bir seçenek olabilir. Şehrin kendine has meydanı Piazza Matteotti’de bir tur atın, şehri boyda boya yaran Viale Papa Giovanni XXII caddesi ve etrafındaki küçük kafe ve parklarda stresiniz atın.
7. Şehrin hatta ülkenin en önemli sanat galerinden biri olan Academia Carrara’ya gidin. 15. yüzyıldan beri toplanılmış ilginç ve bir o kadar da değerli sanat eserlerini incelemeye koyulun. Özellikle Botiçelli, Bellini ve Rafael’in eserlerini incelemeyi unutmayın. Özel sergi ve etkinlikleri takip edin, eğer zamanınız varsa iştirak edin, program için internet sitesine bakabilirsiniz.
Comments