top of page
Kübra Tüne Güven

Brugge Yapılacak Şeyler

Belçika’nın film seti gibi kusursuz güzelliğiyle öne çıkan şehri Brugge’ü ben iki kez ziyaret ettim. Birincisinde Haziran ayında sıcak bir havada arkadaşımla Interrail sırasında, diğeri ise Harun’la yaptığımız Brugge-Brüksel-Amsterdam gezimizin bir ayağı olarak Aralık ayında. Hangisinden daha çok zevk aldın derseniz soğuk havayı seçeceğim :) Sebeplerini de Brugge Tecrübe-Yorum yazımda açıklamaya çalışacağım.

Brugge kışları oldukça soğuk bir şehir, bunu kabul etmezsek olmaz tabi. Fakat şehri, meydandaki buz pistiyle, Christmas süslemeleriyle görmek benim için sıcak havadan daha mutluluk verici oldu. Bununla birlikte Interrail için geldiğimde şehre akşam varışım ve marketlerin dahi kapalı oluşu da sevimsiz bir deneyimdi. Şehirle ilgili sanırım ilk söylenmesi gereken şu: Brugge’de gece hayatı bulamazsınız. Akşam olduğunda marketler, mekanlar, hatta barlar bile kapanır. Şehir karanlığa ve sessizliğe bürünür. Bu yüzden şehri özel bir zamanda (Christmas gibi) ziyaret etmek daha mantıklı olabilir.

Şehre vardığımızda ilk olarak otele yerleştik, kalmak için Minnewater (Aşk Gölü) parkına çok yakın konumda bulunan İbis Bugget Brugge Centrum Station otelini tercih ettik. Fiyatlar inanamayacağınız kadar ucuzdu. Türkiye’de bile o fiyata bir otelde kalmamış olabilirim. (2 kişi 1 gece 49 Euro) Zaten Brugge şehrine Brüksel’den trenle ulaştığımız için trenden iner inmez çok kısa bir mesafe yürüyüp otelimize girebildik.

Otele yerleştikten sonra şehri gezmek üzere yola koyulduk. Gezmeye sabahın erken saatlerinde başladık, zira görmek istediğimiz müzeler ve mekanlar çoktu.


Şehir Yorumları


Brugge şehrinin sokaklarında gezerken buram buram çikolata kokusu alacaksınız. Sanırım şehirle ilgili ilk izlenimim tatlı kriziydi Öyle güzel dükkanlar, öyle harika tatlılar ve çikolatalar var ki nereye bakacağınızı şaşıracaksınız. Manzara ve kanalların romantik görüntüsü de cabası.


İlk durağımız otelimizden merkeze giderken yol üstünde olmasından dolayı Aşk Gölü oldu. Harun ve ben böyle romantizm diye bağıran yerleri normalde çok samimi bulmayız. Bu sebeple çok beklentiyle gitmedik. Fakat Aşk Gölü’nü gerçekten görmek gerek. Kanal üzerindeki köprünün güzelliğinden suda yüzen kuğuların zerafetine kadar sizi fotoğraf çekmeye zorlayacak bir mekan.


Brugge Tecrübe-Yorum yazımıza şehrin gezilecek yerlerinden çok kısaca bahsederek devam edelim. Şehir merkezine vardığımızda bizi Aralık ayı olmasından dolayı ışıklarla süslenmiş bir buz pisti karşıladı. Burada da biraz durup güzelliğine doyduktan sonra müzeleri gezme işine başladık. Bu arada belirteyim, yol üzerinde sürekli durup durup denediğimiz çikolatacılardan ve tatlı çeşitlerinden bahsetmiyorum bile. Zira 3 dakikada bir durmak durumunda kaldık :)

Choco Story’den Gezilecek Yerler yazısında zaten bahsettim. Buraya girip çikolata bilgilerimizi tazeledik, ardından shop kısmında bir servet harcayarak diğer müzelere geçtik Fakat şehirle ilgili en net söyleyebileceğim şey çikolata satın almadan dönmemeniz.

Sonrasında gezdiğimiz Patates kızartması müzesi ise bizim için çok keyifli bir müze tecrübesiydi. Yani içerde bulabilecekleriniz çok etkileyici değil, patatesin tarihi neticede Ama içeride çekineceğiniz eğlenceli fotoğraflar ve shop kısmında yiyeceğiniz inanılmaz lezzetteki patates kızartması için değeceğini düşünüyoruz. Biz eğlendik.

Çevredeki müzelerden ilgimizi çekenleri de gezerek katedral ve bazilika ziyaretlerine başladık. Şehrin önemli mimari yapılarının içine girdik ve epeyce dolaştık. Özellikle Church of Our Lady oldukça etkileyiciydi. Michelangelo’nun eserini kaçırmak istemezsiniz diye düşünüyoruz.

Turist atraksiyonlarını bitirdikten sonra şehrin havasını solumak için büyük Burg ve Markt meydanlarında zaman geçirdik. Bu civardaki kafe ve barlar tahmin edebileceğiniz gibi oldukça pahalı, fakat harcamayı çok abartmadan biraz oturabilirsiniz diye düşünüyorum. Ben sıcak şarabımı, Harun ise Brugge’ün meşhur biralarından birini aldıktan sonra şehirde ikinci günümüzde gezeceğimiz yerlerin planını yaptık.




Öneriler

Brugge Tecrübe-Yorum yazımızın sonuna gelirken size bir iki öneride bulunalım. Gördüğünüz her çikolatacıdan çok miktarda çikolata almayın, çok para harcamanıza sebep olacaktır. Genelde tek tek sattıkları için deneyebilir ve 3-5 küçük parça şeklinde alıp en çok beğendiğinizde karar kılabilirsiniz. Choco Story shop’unda bulunan karamelli para şeklinde gösterişsiz çikolatalardan mutlaka bir paket alın, inanılmaz lezzetliydi. Markt meydanı çevresinde yemek yemeyin, konumu dolayısıyla fiyatlar üçe katlanacaktır. Şehri gezerken bol bol seyyar arabalardan ve küçük dükkanlardan patates kızartması alın ve yiyin, burada yediklerinize benzemiyor. Şehrin romantizminin tadını çıkarın ve bolca fotoğraf çekin, bir daha bu kadar görsel şöleni hangi şehirde bulabilirsiniz bilemeyiz. İyi gezmeler!



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page