Budapeşte, mimari açıdan da, keyifli vakit geçirmek için aktiviteler anlamında da çok zengin bir şehir. Tuna nehrinin kenarında Parlamento binasının manzarasını izlemek dahi şehre gitmek için yeterli bir sebep. Buda ve Peşte isimli iki yakadan oluşan şehirde, Peşte kısmı biraz daha hareketli gibi. Budapeşte Gezilecek Yerler yazımıza şehrin sembolleriyle başlayalım.
Parlamento Binası:
Şehrin en önemli sembolü olan bina, nehrin kıyısındaki büyüleyici görüntüsüyle sizi kendine çekecek. İçeri giriş, Budapeşte şehrinde bir çok müzede olduğu gibi AB vatandaşı olan ve olmayan şeklinde farklı ücretlendiriliyor, AB vatandaşı olmayanlar için kişi başı 40 TL kadar. Kossuth meydanındaki stanttan veya online olarak giriş bileti alabilirsiniz.
Chain Bridge:
Herhangi bir arama motoruna Budapeşte Gezilecek Yerler yazarsanız karşınıza çıkan göz alıcı köprü. Gündüz ve gece üstünden geçmeyi ve kıyıdan izlemeyi ayrı ayrı denemelisiniz. Hakikaten nefes kesici. Fotoğrafla ilgileniyorsanız, makinenizi kapıp buraya gelebilirsiniz, harika manzaralar yakalayacağınıza eminiz.
Vaci Caddesi:
Budapeşte’nin en hareketli caddesi olup, dükkanlar, gece kulüpleri, casino’lar bu caddededir. Aslında Prag şehrinde de her yerde olan fakat bu cadde üzerinde geleneksel bir standı bulunan “Kurtos Kalac” tatlınızdan bir adet alın ve yiyerek caddeyi turlayın. (Prag şehrinde adına “Trdelnik” diyorlar)
Vörösmarty Meydanı:
Vaci caddesinin son bulduğu hareketli meydan. Adını bir Macar şairinden almış. Şehre geldiyseniz mutlaka yolunuz düşecektir, her zaman kalabalık ve enerjik bir meydandır.
Kahramanlar Meydanı (Hösök Tere Varosliget):
1929 senesinde yapımı tamamlanan ve Macarların şehre yerleşmesini kutlamak amaçlı inşa edilmiş meydan. Heykelle son bulan kocaman sütunundan ve görkemli kapısından tanıyacaksınız, bizim için şehrin çok etkileyici bir noktası değil, ama gidilmeli.
Büyük Kapalı Pazar (Nagy Vasarcsarnok):
Budapeşte’de Gezilecek Yerler listemize bir alışveriş cennetiyle devam edelim. İçerisinde Macar yemeklerinden yöresel kostümlere, en bilindik baharatları paprikadan meyve, et ve balık pazarlarına kadar her şey bulunan kapalı Pazar. Alışveriş seven gezginler buraya bayılacak. Herkesin en azından bir kez baştan aşağı gezmesi gerek diye düşünüyoruz, yerel lezzetlerden de tadabilirsiniz. Ama kıyafet ve yemek fiyatları dışarıyla kıyaslandığında bir nebze pahalıdır, bizden söylemesi.
St. Stephen’s Basilica:
Kocaman mozaikler ve freskler ve ülkenin en büyük çanının bulunduğu bazilika. Giriş ücretsiz, mutlaka görün. İçinde girişi paralı olan özel odalar var fakat ücretleri fazla değil, tamamını gezmenizi tavsiye ederiz.
National Museum:
Bizim otelimizin hemen yanında bulunan büyük müze. İçeride sanat eserleri koleksiyonları ve Beethoven’ın kullandığı piyano ilginizi çekebilir, binanın kendisi de özenli bir mimariye sahip. Giriş ücreti 15 tl gibi bir fiyata denk geliyordu.
Terror Museum:
Terör müzesi, Nazilerin eziyet politikalarını ve komünist rejimi sanatsal görsellerle ziyaretçisine sunuyor. Sadece henüz kapısından girmeden göreceğiniz zincirli metafor öğeleri için bile gidilebilir. Giriş biraz pahalı, öğrenci bileti de yalnızca Avrupa Birliği öğrencileri için geçerli. Pahalı derken tabi Budapeşte standartlarına göre Biz gittiğimizde kişi başı 25-30 TL arasındaydı. Kişisel tavsiyem kesinlikle ziyaret etmenizdir.
Dohány Street Synagogue:
Yahudi gettosunda dünyanın en büyük sinagoglarından biridir. Biz binanın dış görüntüsünden de çok etkilendik, çok karanlık bir mimarisi var. Hemen yanındaki Yahudi müzesini de ziyaret edebilirsiniz. Giriş 15-20 tl civarı bir ücrete denk geliyordu.
Andrassy Bulvarı ve Opera Binası:
Mutlaka yürüyerek geçmeniz gereken yer. Yol üzerinde sergiler, müzeler ve çeşitli sanat aktiviteleri bulabilirsiniz. Opera Binası ise göz alıcı mimarisiyle ilgilinizi çekecektir. İçeri giriş küçük bir ücrete tabi, fakat biz içeri girmedik, yalnız dışından fotoğraf çekinmekle ve opera programını almakla yetinmiştik, vaktiniz varsa siz ziyaret edebilirsiniz.
Gellert Hill and Citadel:
Şehrin Buda tarafında, Budapeşte’nin en iyi manzarasını sunan tepe ve tepedeki heykel. İnanamayacaksınız ama biz buraya tırmandık saatler sürmüş olsa da dinlene dinlene tepeye kadar çıktık, değer mi diye düşünüyorsanız şunu belirtmek lazım, manzara muazzam. Sanırım çekindiğimiz en güzel birkaç fotoğrafı burada çekindik. Tek sorunu yukarıda çok insan olduğu için biraz kaos oluyor, herkes sürekli fotoğraf çekiyor. Pek kafa dinleyemiyorsunuz yani, ama bize sorarsanız değer.
Buda Kalesi- Kraliyet Sarayı:
Sanat ve Tarih alanlarında sergilerin ve müzelerin ev sahibi olan Kraliyet Sarayı, etkileyici ve görkemli görüntüsüyle ilginizi çekecek. Füniküler kullanarak çıkabilirsiniz ama biraz pahalıya geliyor, yürüyerek çıkıp inmek çok yorucu olduğundan tercih edebilirsiniz. Yukarı çıktıktan sonra binadan çok dikkatinizi çekecek olan Parlamento binasının ve Tuna nehrinin nefis manzarası olacak bize sorarsanız.
Matthias Church:
Orta çağdan kalma estetik kilise. Osmanlıların işgalinde cami olarak da kullanılmış, fakat sonra kilise olarak kullanılmaya devam edilmiş. Biz gittiğimizde önünde bir çift evleniyordu, onları ve kiliseyi bir arada izledik.
Budapest History Museum:
Buda Kalesi-Kraliyet Sarayı bölgesinde bulunur. Giriş biz gittiğimizde 15-20 tl arasına denk düşüyordu. Tarih meraklıları tercih edebilir.
Fisherman’s Bastion:
Budapeşte’de Gezilecek Yerler listesindeki maddelerden, dünya çapında gezginlerin favori yerlerinden birisiymiş, yorumların hemen hepsi olumlu ve şehrin en sevilen atraksiyonlarından biri seçilmiş. Parlamento binasını muhteşem şekilde görüntüleyebileceğiniz terası ve peri masalından fırlamış gibi duran kuleleriyle ilginizi çekeceğinden eminiz. Üstelik giriş ve bazı kısımları gezmek ücretsiz, ücretli olan kısım da 10 tl gibi asgari bir giriş ücreti.
Margaret Island:
Budapeşte şehrinde en eğlendiğimiz yerlerden biri. Buda ve Peşte’yi bağlayan son köprünün ortasından bir merdivenle aşağı inerek ulaşıyorsunuz. Bu adada mutlaka ama mutlaka çift kişilik bisiklet arabalardan kiralayın ve bir saat boyunca adanın etrafında turlayın. Japon bahçelerinde gezebilir, parklarda müzikli sanat gösterilerini izleyebilir ve rahat bir nefes alabilirsiniz. Bisiklet kiralamanın saati 17-18 tl civarındaydı 2015 senesinde. Değeceğinden emin olun.
Jewish District:
Budapeşte’de Gezilecek Yerler listemizin bizim görüşümüze göre kesin gidilmesi gereken yeri: Yahudi Mahallesi. Ruin bar diye bilinen yıkıntılardan yapılmış barlarıyla, vintage kıyafet tutkunları için harika mağazalarıyla, mutlaka keyifli saatler geçirebileceğiniz yer. Szimpla Kert barına uğramadan dönmeyin, pişman olmayacaksınız.
Szechenyi Baths and Pool:
Budapeşte, hamam ve spa merkezleriyle bilinen bir şehir. Bu önerimizi mutlaka ama mutlaka dinleyin ve Szechenyi Baths and Pool tesisini ziyaret edin. Avrupa’nın en büyük termal hamam ve spa tesislerinden biridir, ve içeride gerçekten çok iyi vakit geçirebilirsiniz. Biz en az 4-5 saati hiç sıkılmadan geçirdik, bizden söylemesi.
Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar (Shoes on the Danube Bank):
Yönetmen Can Togay ve heykeltıraş Gyula Pauer tarafından İkinci Dünya Savaşı’nda Macaristan’da yapılan eziyetlere maruz kalan insanları (Özellikle Yahudileri) anmak için yapılmış anıt. Danube nehrinin doğusuna yapılmış. Savaş döneminde insanlara ayakkabılarını çıkarması söylenmiş ve çıkardıktan sonra vurularak denize düşmüşler, kıyıdaki ayakkabılar şeklinde tasarlanan heykel ise onlardan kalanı gösteren temsili bir sanat eseri olarak kalmış.
Gül Baba Türbesi:
1500’lü yıllarda yaşayan derviş ve şair Gül Baba, 1531 senesinde Kanuni’nin daveti üzerine Budin (Budapeşte’nin Buda tarafı)’e gelmiş ve 10 sene orada kalarak vefat etmiş. Hem Türkler hem Macarlar tarafından değer verilen ve sevilen bir şahısmış. Türbesi ise Budapeşte şehrinde bulunuyor, bulunduğu tepeye “Gültepe” adı verilmiş. Gitmişken bir görün deriz.
Comments