top of page
Kübra Tüne Güven

Cotswolds İçinde Bir Küçük Kasaba: Burford

NASIL GİDİLİR?


Cotswolds bölgesinde yer alan kasabalardan biri olan Burford’a trenle veya özel araçla ulaşabilirsiniz. Trenle gidecekseniz Hanborough istasyonunda inerek 233 numaralı otobüse binip Hanborough istasyonundan 1 saatte ulaşabilirsiniz.

ÖNEMLİ NOT: Pazar günleri 233 nolu otobüs kalkmamakta, bu sebeple özel aracınız yoksa Pazar günü ziyaret etmeyi tercih etmeyin. Zorunda kaldıysanız Oxford tren istasyonunda inebilir ve oradan S1 veya S2 otobüslerini tercih edebilirsiniz.


NE ZAMAN GİDİLİR?


Turistik zamanları yaz ayları olup (Haziran-Ağustos arası) yaz aylarında dahi anlık şiddetli yağışlar görülebilir. Biz 27 Ağustos Cumartesi günü gitmemize rağmen hava oldukça serin ve yağışlıydı, dediklerine göre birdenbire yağmur bastırması buralarda normal bir olaymış.


NEREDE KALINIR?


Bu konudaki en önemli önerimiz şu: Kişisel aracınız yoksa, kesinlikle kalacağınız otelin köy merkezine yakın olmasına dikkat etmelisiniz. Cotswolds bölgesi denilen alan, çok büyük bir alan ve küçük köylerden oluşuyor, bu köylerin hepsine ulaşım rahat değil. Burford köyü için konuşursak, biz köyden nasılsa bir şekilde ulaşırız diye düşünerek köy merkezine biraz uzakta olan (4 km kadar) The MayTime INN otelini tercih ettik. Otelin yorumlarını okuduğumuzda herkesin çok memnun kaldığını görmüş ve etkilenmiştik. Fakat 233 otobüsünden inip Burford merkezine ulaştıktan sonra, otele gidebilmek için taksi tutmaktan başka bir çare olmadığını gördük. Taksiler de bunun farkında olacak ki, bu kısa mesafeden yüksek ücretler istiyorlardı.

Bunun yanı sıra, otele vardıktan sonra araba olmadığından yapılacak hiçbir şey olmadığını gördük zira yakında gidilebilecek yerlerin mesafesi 5-10 km arası en az. Dolayısıyla Cotswolds bölgesine gidecekseniz ve arabanız yoksa, en çok ilginizi çeken ve ulaşımı olan bir köy seçin ve onun merkezinde konaklayın. Kırsal yaşamı göreceğim diye rezil olmayın :)


ŞEHİR HAKKINDA YORUMLAR


Yukarıda bahsettiğim gibi, ilk olarak ulaşım ile başlamalıyım. Burford, Cotswolds bölgesindeki köylerden biri ve biz tüm bölgeyi araştırıp bu köyde karar kılmıştık. Bölgeye Londra şehrinden geçiş yaptık. Londra Paddington durağından tren ile Hanborough istasyonuna geçtik. (Tren biletini kişi başı 9 sterlin gibi uygun bir fiyata önceden online almıştık)

Hanborough istasyonu epey ıssız bir yolun ortasında, küçük sessiz bir tren istasyonu. İndikten sonra caddeye çıkınca bir durak görüyorsunuz, bu duraktan yalnız bir otobüs geçiyor o da 233 numaralı otobüs. Saatte bir olacak şekilde kalkıyor ve Pazar günleri çalışmıyor. (Otobüs ücreti kişi başı 3,5 sterlin)

233 isimli otobüste 1 saatlik bir yol gittikten sonra Burford köyüne vardık. Aslında bu köy, bir cadde dolusu ufak dükkanlardan ve taş evlerden oluşan bir köy. Çok merkezi, büyük vs bir yer beklememek gerek.



Gelince Information ofisine girdik ve görevli kadına The MayTime Inn oteline gitmek istediğimizi söyledik. Kadın ise arabasız ulaşmamızın oldukça sıkıntılı olduğunu ve taksi tutmak isteyebileceğimizi söyledi. Haklıymış :)

Taksi kısa bir mesafe için fazla para istediği için yürümeyi tercih ettik. Fakat otelin yolunu tutmadan önce köyü gezmek istedik. Dükkanlara girdik, Hediyelik eşyalara baktık, caddeyi baştan sonra turladık. Tatlı bir köy, ama bana sorarsanız onca yol gelmeye değmez. Çünkü yukarıda gördüğünüz fotoğraf aslında gezebileceğiniz yerleri özetliyor, farklı bir şey görmeyeceksiniz.

Cotswolds bölgesindeki köyler toplu taşımayla gidip gezip dolaşabileceğiniz yerler değil, arabayla gelip köylerin her birinde vakit geçirmeniz lazım, yoksa bir caddelik köyde yapabilecekleriniz oldukça kısıtlı oluyor.

Köyü dolaştıktan sonra Information ofisindeki kadının önerdiği kır yolundan otele yürümeye karar verdik. Yol çok dar bir köy yoluydu, etrafı ise tamamen çiftliklerle kaplıydı. Elimizde bavullar olduğundan sallana sallana yavaşça yürümeye başladık. Uzunca bir süre sonra baktık ki yolun yalnız 1 km’sini aşabilmişiz, bu sefer çareyi geçen arabalara otostop çekmekte bulduk :)


4 italyan arkadaş bir minibüsle bizi görüp aldılar ve otelimizin önüne dek bıraktılar (Onları sevgiyle anıyoruz :)) Tek bir insanın bile görünmediği, her tarafın ineklerle atlarla ve çiftliklerle dolu olduğu otelimize gelmiştik.


Otelin yakınında yalnız Cumartesi Pazar günleri açık olan Potting Shed isimli bir kafe var. Sabah 11:00-akşam 17:00 arası açık. Bu kafeye oturduk ve her şeyin son derece doğal ve el değmemiş olduğu bu köyün lezzetlerinin tadına baktık. Salatalardan ve çalışan kadınların yaptığı humus ve çeşitli mezelerden yedik. Üstüne de bir İngiliz klasiği olan sütlü çaylarımızı içtik ve havuçlu kekle tatlandırdık.


Oteldeki arkadaşlar çok yardımcı olamadılar, hemen hemen dediler ki arabanız yoksa burada çok bir şey yapamazsınız :)

Bizim görüşümüz şu yönde, turistik değişik bir bölgedeyiz ve oldukça da kazanıyorlar turizmden, zira kaldığımız otelin gecesi 145 sterlin. Oraya bir köy pazarı kurmak, bir bisiklet kiralama imkanı sunmak vs çok zor olmamalı. Manzara olarak çok etkileyici olabilecek yerler doğru ama biz iyi vakit geçiremedik açıkçası.

Otelimiz aynı zamanda bir Pub olduğundan oturup birkaç bardak içtik, zaten akşam da çılgınlar gibi yağmur yağdığından tekrar dışarı çıkamadık.

Tekrar yolum düşerse kesinlikle araçsız gitmem diyebilirim.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page