top of page
Harun Güven

Londra Gezilecek Yerler

WESTMINSTER BÖLGESİ


Big Ben:


( Circle , District veya Jubilee hattı ile Westminster Durağı) Fotoğraflarda gördüğünüz gibi olabilir belki ama arkasına Westminster Sarayını aldığından yanına gittiğinizde görkemini anlayacaksınız. Britanya’nın en meşhur simgesinin adı 2012’de Elizabeth Tower olarak yeniden isimlendirildi. Big Ben, kulenin içindeki çanın adı olsa da ismi zamanla yapıya da yapışmış. 1859’da kurulan bu ikonik yapıyı fotoğraflayabilmek isterseniz Parliament Square Garden’a geçebilir, ya da nehri sırtınıza alarak izleyebilirsiniz. Bu arada yapı 2017’nin başlarından itibaren tadilata girecek. 3 yıl boyunca tadilat halinde kalacak bu şehir simgesinden mahrum kalmamak için tarihleri dikkate alın derim.

Parlemento Binası:



( Circle , District veya Jubilee hattı ile Westminster İstasyonu ) Westminster Palace olarak diye de anılıyor. Big Ben’in bağlı olduğu, Thames Nehri’ni kucağına alan, daha da hatırlamazsanız V for Vendetta filminin son sahnesinde patlayan yapı. İçine girip, Britanya tarihine ait önemli devlet adamlarının tablolarını ve heykellerini de görebilirsiniz. Bilet fiyatları yetişkinler için 18 £ - 25 £ arasında değişiyor. Tabii dışarıdan görkemini izlemek daha bir keyifli oluyor. En iyi şekilde nehrin karşısından veya tabii ki London Eye’dan keyfini çıkarabilirsiniz.

Westminster Abbey: ( Circle , District veya Jubilee hattı ile Westminster İstasyonu) İngiliz tarihini içeren dizileri izlemeyi seviyorsanız mutlaka bir manastır ziyaret etmelisiniz. Westminster Manastırı da bunun için güzel bir alternatif olabilir. Onca kral ve kraliçenin uğrak yeri olan bu manastıra giriş ücreti 20 £ ve sesli tur da bu fiyatın içinde. Jeremy Irons’ın sesinden yapının ayrıntılarını dinleyebilirsiniz yani.


WATERLOO BÖLGESİ


London Eye:





( Bakerloo , Jubilee , Northern , Waterloo & City hatları ile Waterloo İstasyonu) Abartıldığı kadar olmasa da Londra’yı 135 metre yukarıdan izlemek, Big Ben’i şehir manzarasıyla birleştirmek istiyorsanız bu ünlü dönme dolaba binmelisiniz. Güzel vakit geçirtiyor ama pahalı olması, baya bir sıra bekleyecek olmanız ve çoluk çocukla girince biraz tadınız kaçıyor. Yaklaşık 1 saat süren bu etkinlik için 22,5 £ ödemeniz gerekiyor. Zamanınız ve paranız varsa bindim diyebilmek için girin. Ama sabah vakitlerinde çok sıra oluyor, akşamüstü sıranın seyreldiği bir zaman giderseniz sizin için daha zaman kazandırıcı ve güzel olur.

London Aquarium: ( Bakerloo , Jubilee , Northern , Waterloo & City hatları ile Waterloo İstasyonu) Denizdeki hayatı merak edenler girebilir ama çok bir şey vaat ettiği söylenmez. London Eye’ın hemen bitişiğinde.

Wonderground: ( Bakerloo , Jubilee , Northern , Waterloo & City hatları ile Waterloo İstasyonu) London Eye’ın biraz ilerisinde çeşitli etkinliklerin düzenlendiği panayır. Burada sihirbazlık gösterileri, konserler gibi hoş etkinliklerle karşılaşabilirsiniz. Ya da içerideki tahta maslara oturup, içkinizi içebilir ya da waffle yiyebilirsiniz.


TOWER HILL BÖLGESİ


Tower of London:




( Circle veya District hattı ile Tower Hill İstasyonu) Biliyorsunuz ki Britanya tarihi işkenceler, taht kavgaları ve entrikalarla geçmiş. İşte Londra Kalesi bu trajik olayların çoğunun gerçekleştiği yerdir. Londra köprüsüne bitişik, sıralı kalelerin oluşturduğu bu alanda saray mücevherlerini ve zindanları ziyaret edecek, Anna Boleyn ve protestan veya katolik din adamlarının idam edildiği mekanlara tanık olacaksınız. Londra kalesine giriş 22,5 £.

Tower Bridge:




( Circle veya District hattı ile Tower Hill İstasyonu) Londra’nın bence en estetik yapısı. Okuduğunuz o bütün masalların esinlendiği bu köprünün her yeri fotoğraf çekilmek için yapılmış adeta. İster nehrin keyfini çıkarın, ister yukarısına çıkıp cam tabanda heyecanı yaşayın veyahut köprüyü geçin, çimlere oturup dans eden insanları izleyin. Ama Londra’ya gelmişken mutlaka burayı görün. Yukarıya çıkmak 9 £ fakat camdan yapılma tavanda yürümekten başka bir seçenek sunmuyor.

Potters Fields Park: ( Circle veya District hattı ile Tower Hill İstasyonu) Londra köprüsüne geçtikten sonra, köprünün tadını çıkarmak istiyorsanız burada çimlere serilin. Hem köprüyü arkanıza alarak fotoğraf çektirebilirsiniz, hem de çimlerde dans eden insanları keyifle izleyebilirsiniz. Nehir boyunca açık olan barlardan Fish&Cips’de yemeyi unutmayın. Nehir kenarından London Bridge’a doğru gezinti de yapabilirsiniz.

HMS Belfast: ( Circle veya District hattı ile Tower Hill İstasyonu) Nehrin ortasındaki savaş gemisi. Hem restoran hem de müze olarak kullanıyor. Şehrin en güzel bölgesine neden böyle bir ucube koymuşlar anlamış değiliz ama savaş zamanlarının denizaltılarını konu edindiğini öğrendik. Biletleri 14,5 £ falan, hiç değmez gibi ama yorumlarınızı bekliyoruz.


LEICESTER BÖLGESİ


Trafalgar Square: ( Bakerloo veya Northern hattı ile Charing Cross İstasyonu) Gelelim şehrin en işlek kısımlarına… Trafalgar Meydanı, aslanlı kaldırımlarıyla insanların doluştuğu bölge. Festivaller kısmında da belirttiğimiz gibi nerdeyse bütün festivaller burada yapıyor ve çoğu zaman burada bir etkinlik var. Siz de bu meydanda oturup insanları izleyebilirsiniz. Ya da meydanı saran müzeleri ziyaret edebilirsiniz. Eğer Chritmast’ta orada olursanız büyük bir Noel Ağacı da sizi bekliyor olacak.

National Gallery: ( Bakerloo veya Northern hattı ile Charing Cross İstasyonu) Trafalgar Meydanındaki müzelerden biri. Orta çağdan başlayarak günümüze kadar ulaşmış çeşitli eserlere sahip olmakla birlikte bazı zamanlar özel etkinlikler de düzenlenebiliyor. Rönesans döneminin ünlü ressamları Leonardo da Vinci ve Botiçelli’nin resimlerinin yanı sıra Rembrant ve Van Gogh’dan eserler de mevcuttur. Müzeye giriş ücretsizdir.

National Portrait Gallery: ( Bakerloo veya Northern hattı ile Charing Cross İstasyonu) Tamamiyle portrelerden oluşan tablo müzesi. Britanya tarihinde söz sahibi olmuş isimlerin çoğunun portrelerini ve fotoğraflarını bu müzede bulabilirsiniz. Ayrıca çeşitli zamanlarda, çeşitli etkinliklerle müze canlı tutulmaya çalışılıyor. Müzeye giriş ücretsizdir.

Leicester Square: ( Northern veya Piccadilly hattı ile Leicester Square İstasyonu) Trafalgar meydanından sağa kıvrıldığınızda Charing Cross caddesini göreceksiniz. Buradan yürüdüğünüzde karşınıza restoran ve sinemaların bulunduğu capcanlı bir meydanla karşılaşacaksınız. Leicester Meydanı, sokak gösterileri ve sinemalarının ışıklarıyla işte böyle kendini belli edecektir. Restorantlarda oturabilir, hatta sinemalarında dünya prömiyerlerini yakalama fırsatı bile bulabilirsiniz. Meydanın sonundaki M&M’s World’de de girmeyi unutmayın. Burada kendinize M&M karışımları yapabilir, yaratıcı şekilde tasarlanmış oyuncakları satın alabilirsiniz. Bu arada meraklısına da söyleyelim buradaki kumarhaneler de oldukça meşhur ve güvenli.

Chinatown: ( Northern veya Piccadilly hattı ile Leicester Square İstasyonu) Leicester Meydanı’nın hemen arkasındaki küçük çin şehri. Burada uzak doğu motifli kapılardan geçip, Çin ve diğer uzak doğu mutfaklarını deneyebilirsiniz.

Regent Street: ( Bakerloo veya Piccadilly hattı ile Piccadilly Circus İstasyonu) Leicester Square bitiminde, dev televizyon ekranlarının karşısındaki sokak. Ünlü markaların mağazalarının bulunduğu bu sokakta alışveriş yapabilirsiniz.

Shaftesbury Ave: ( Bakerloo veya Piccadilly hattı ile Piccadilly Circus İstasyonu) Leicester Square bitiminden sonraki ilk sağdan girerek bu caddeye ulaşabiliyorsun. Nostaljik tarzda yapılmış binaların arasından gezerek mağazaları bakınabilirsiniz. Eğer fırsatınız olursa Bu cadde üzerindeki tiyatro salonlarından birine girip, müzikal izlemenizi tavsiye ederiz. En kötü koltuklar 25 £’den başlıyor ama büyük ihtimalle gösteriden bir şey anlayamayacaksınızdır. O yüzden iki üç kademe üstü koltukları tercih etmeniz sizin için daha faydalı olacaktır.

Soho: ( Bakerloo veya Piccadilly hattı ile Piccadilly Circus İstasyonu) Shaftesbury Caddesinden herhangi bir sola döndüğünüzde Soho bölgesine girmiş olursunuz. Bu bölgede gay barlar, birbirinden kaliteli restoranlar ve Irısh Pub’lar bulunmaktadır. Tavsiyemiz, burada İtalyan veya Meksika mutfağından kesinlikle tatmanız zira en iyi restoranlar burada. Sokakları gezip, yeni yerler keşfetmeye bakın.

Covent Garden: ( Piccadilly hattı ile Covent Garden İstasyonu) Şehrin canlı alış veriş merkezlerinden biri olan Covent Garden’daki atmosfer Oxford Street’den daha fazla sizi içine çekecek. Sizi boğmayacak bu bölgede yeme-içme ihtiyaçlarınızı da giderebilirsiniz. Eğer memleketinizden yarı fiyata daha ucuz telefon almak istiyorsanız Apple Store da burada mevcut. :)


MÜZELER (KENSINGTON BÖLGESİ)


Natural History Museum: ( Circle , District veya Piccadilly hattı ile South Kensington İstasyonu) Bir yapı olarak çok güzel gözükmesine rağmen, içerik olarak yetişkinlerden çok çocuklara hitap ediyor diyebiliriz. İçerisinde dinazorlardan başlayarak canlıların gelişmesine, anatomi yapısına dair interaktif bir dünya kurulmuş diyebiliriz. Eğer giderseniz size hitap edebilecek Darwin Centre’a gidin. Darwin Centre’da yüzlerce türe ait örnekleri, orada bulunan laborantlarla beraber inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

Victoria and Albert Museum: ( Circle , District veya Piccadilly hattı ile South Kensington İstasyonu) İçerisinde Britanya ve diğer uygarlıkların eserlerini barındıran ünlü sanat ve dizayn müzesi. Bu müzede geçmişten günümüze kadar gelmiş el yapımı aletleri, eski yunan, roma heykelleri, kemerleri veya günümüze kadar gelişmiş moda tarzını inceleyebilirsiniz. Müze, ücretsiz olsa da bazı interaktif kısımlara ücret ödemeniz gerekebilir. Ayrıca bahçesine de çıkmayı unutmayın. Eğer yer bulursanız farklı dizayn edilmiş koltuklarda oturup, havuzda oynayan çocukları seyredebilirsiniz.

Science Museum: ( Circle , District veya Piccadilly hattı ile South Kensington İstasyonu) Natural History Museum’un hemen arkasındaki yapı Londra Bilim Müzesi olarak geçiyor. Teknolojiyi ilk elden hissetmek ve büyülenmek için oldukça elverişli bir müzedir. Uzay meraklıları için Apollo 10 da hazır tutulmuş müzede. Müzeye giriş ücretsiz fakat 3D etkinlikleri özel ücrete tabiidir.

British Museum: ( Piccadilly hattı ile Russel Square İstasyonu) Biliyorsunuz ki İngiltere zamanın güneş batmayan imparatorluklarındandı. Bu yüzden dünya üzerinde eli değmediği yer yok diyebiliriz. İşte bu mirastan kalan eski Mısır, Uzak doğu, orta doğu, Anadolu ve hatta eskimo uygarlıklarından kalan bütün eserleri birleştirip modern tarzda mimarı ile harmanlandığı müze oluyor burası. Gidince dünyada bu kadar kapsamlı müze yoktur diyeceksiniz sizde. Dünyanın en ünlü nesnelerinden biri olan Rosetta Stone’u görebilir, en üst kata çıkıp hala çürümemiş mumyalar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Hiçbir şeyi kaçırmamaya özen gösterin, özellikle mumyalar çok ilginç.

British Museum diğer müzelere nazaran daha farklı yerde konuşlanmıştır. Bu müze için ayrı zaman ayırabilirsiniz. Müzeye girişler ücretsizdir.

Knightsbridge Caddesi: ( Piccadilly hattı ile Knightsbridge İstasyonu) Çeşitli elçiliklerin ve güzel tasarımlı binalar ile kalabalığa karışın. Lüksün bile ucuz kaldığı alışveriş merkezi Harrod’s da belki bir gün alırım diye mücevherleri, takıları inceleyin, en azından gördüm demiş olursunuz.:)


KING’S CROSS BÖLGESİ


Platform Nine and Three-Quarters:




( Circle , Hammersmith & City , Metropolitan , Northern , Piccadilly veya Victoria hatları ile King’s Cross St. Pacras London Station İstasyonu) British Library’e gitmeden önce eğleneceli vakit geçireceğiniz bir yere götürelim sizi. “Platform Nine and Three-Quarters” meraklıların da bildiği üzere Harry Potter’ın Hogwart’s a giderken içinden geçti tren platformu. Siz geçemeseniz bile burada geçiyormuş gibi fotoğraf çektirebilirsiniz. Ayrıca Harry Potter film serilerine ait hediyelik bir sürü eşya da burada sizi bekliyor. Not: Fotoğraf sırası için baya bir beklemeniz gerekecek. Ayrıca eşinizi havada çekmeyi unutmayın, zılgıtı yersiniz. J

British Library: ( Circle , Hammersmith & City , Metropolitan , Northern , Piccadilly veya Victoria hatları ile King’s Cross St. Pacras London Station İstasyonu) Gördüğünüz diğer kütüphanelere göre daha modern aktiviteler içeren bir kütüphane burası. Yılın her zamanında bir tema üzerinde araştırma sunup, sizlerle paylaşıyor. Mesela biz gittiğimizde 70’ler Punk koleksiyonu ile ilgili bir çalışma söz konusuydu. İsterseniz shop kısmına gidip yeni ingiliz yazarların kitaplarını inceleyebilir, Shakespeare eserlerini buradan temin edebilirsiniz.


OXFORD BÖLGESİ


Oxford Street: ( Central veya Jubilee hatları ile Bond Street İstasyonu) Geniş caddesi ve birbirinden büyük AVM’leri ile Londra’nın alışveriş sektörünün kalbinin attığı cadde. Siz de mağazalara girmekten çekinmeyin, ihtiyacınız olan bir şeyler varsa buradan karşılayın. Özellikle Primark’a girmenizi tavsiye ederiz. Burada her türlü giysiyi uygun fiyata bulabilirsiniz. Primark baya bir kalabalık olacağından sabah gitmenizi tavsiye ederiz. Ayrıca ayakkabı sevenler Schuh mağzasına uğrayabilir. İsterseniz burada bulunan küçük büfelerde atıştırmalık ayak üstü bir şeyler de yiyebilirsiniz.

Marble Arch: ( Central hattı ile Marble Arch İstasyonu) Oxford Street’i boylu boyunca yürüdüğünüz de Hyde Park’a girmeden bulunan mermer kemer. Bizce estetikten yoksun bir yapı öyle meşhurluğu da yok hani.

Speaker’s Corner: ( Central hattı ile Marble Arch İstasyonu) Hemen Marble Arch’ın ilerisindeki bölge. Polisleri kızdırmadığınız sürece ister halka hitap edin, ister milletin derdi neymiş onu dinleyin. Ama Kraliçe’ye laf etmeyin. :)

Hyde Park: (Tavsiye olarak Central hattı ile Queensway İstasyonu) Dünyanın sayılı parklarından biri olan Hyde Park o kadar büyük ki 7 farklı istasyondan parka giriş mevcut. Sizi büyülü bir atmosfere sokarak, gerçekten kafanızı dinlemeniz için bu istasyonu seçtik. İsterseniz Marble Arch tarafından da girebilirsiniz.

Hyde Park’ta gölün kenarında ördeklerle beraber yürüyüş yapabilir, mevcut banklardan birine oturup manzarayı seyredebilir ve hatta isterseniz şezlonglarda güneşlenebilirsiniz. Normal park anlayışından ziyade aşırı aktif bir park olduğundan çok çeşitli aktiviteler mevcut. Mesela ata binme, bir restoranda oturup kahve içebilme ya da yeşilliklerden oynayan çocukları da izeleyebilme şansına sahipsiniz. Size tavsiyemiz mutlaka göl kenarına gidip, sandal veya deniz bisikleti kullanmanızdır. Zira fiyatları da çok uygun. ( ’den başlıyor). Eğer sandal ile gezinti yapmak istiyorsanız – ki kesinlikle tavsiye edilir – ilgililere belirtin.

Buckingham Palace: ( Circle veya District hatları ile St. James’s Park İstasyonu) Ve işte meşhur kraliçemizin yaşadığı yer. Kraliyet ailesinin mesken edindiği bu saraydaki en ilginç olay koruma görevlilerin değişim töreni. Bu tören 11.30’da başlıyor ve yaklaşık 45 dakika sürüyor. Eğer hava şartları uygun değilse gösteri iptal edilebilir, buna da dikkat edin. Tabii iyi yerden izlemek istiyorsanız 1 saat içinde yer kapın. Gösteriyi izledikten sonra da Victoria Memorial’in taşlarına oturup meydanı izleyebilirsiniz. Biraz yürümeyi göze alırsanız Hyde Park’tan da gelebilirsiniz. Kraliyet ailesini daha yakından tanımak, günlük yaşamına tanıklık etmek istiyorsanız içeride müzesi de var.

Notting Hill: ( Circle , District veya Central hattı ile Notting Hill Gate İstasyonu) Eğer Julia Roberts ile Hugh Grant’ın oynadığı filmi izlemişte o renkli küçük yerleşkeyi görmek istiyorsanız ineceğiniz durak burası. Güzel sokaklarında gezinebilir, dükkanlarından uygun fiyata alış veriş yapabilirsiniz. Ve hatta Notting Hill festivaline katılabilirsiniz. Notting Hill Festivali yukarıda da belirttiğim gibi Ağustos’un 27 ve 28’inde…

Portobello Road: ( Circle , District veya Central hattı ile Notting Hill Gate İstasyonu) Hazır Notting Hill’e gelmişken bu canlı pazara da uğramamak olmaz. Hediyelik ya da kendinize bir şeyler satın alırken kalabalığın keyfini çıkarın, hatta elinize falafel ya da taco alın, hem gezin hem yiyin.


CAMDEN TOWN BöLGESİ


Camden Town: ( Northern hattı ile Camden Town İstasyonu) Bu kadar eğlenip de alış veriş yapmak olmaz mı? Sıcaklılığıyla bizi mest eden bu bölgede ilginç tasarımlı dükkanlarla, biribirinden farklı ve lezzetli mutfaklarıyla çok hoş zaman geçireceğinizi garanti ederiz.

Dingwalls ve Camden Market: ( Northern hattı ile Camden Town İstasyonu) Nehirle evlerin birleştiği yerde küçük ama tatlı cep alışveriş yeri. İçerisinde Venezuella mutfağından tutun da italyan mutfağına kadar her çeşit yiyecek mekanının bulunduğu bu yerde isterseniz üstünüze de bir şeyler alabilirsiniz.


BLACKFRIARS BÖLGESİ


St. Paul Cathedral: ( Central hattı ile St. Paul’s İstasyonu) İngiltere’nin en şaşalı katedrali. İçinin güzelliği kadar dışı da baya bir büyüleyici bir yapıya sahiptir. Katedralin aşağısına inip Britanya tarihinin kahramanlarının hikayelerini ve mezarlarını inceleyebilirsiniz. İsterseniz de Golden Gallery’e çıkıp Londra’yı izleyebilrsiniz. Bilet fiyatları 16 £.

Tate Modern Art Gallery: ( Circle veya District hatları ile Blackfriars London Underground İstasyonu) Blackfriars köprüsü ile karşıya geçtiğinizde fabrika gibi yapının içinde bulunan sanat galerisi. Sıradışı kuratörleriyle ilginç tasarımları beğenenler veya takip etmek isteyen sanatseverler için güzel bir seçenek.

Shakespeare Globe Theatre: ( Circle veya District hatları ile Blackfriars London Underground İstasyonu) Shakespeare tiyatrosunu sevenler için önemli bir mabet. Her ne kadar gerçeği olmasa da gidip görülmesi gereken bir yer. Oyun seyretmek için mutlaka günler öncesinden biletinizi almayı unutmayın. İçerisin atmosferini tatmak çok hoş ama rehberlik hizmeti tatmin edici değil. Siz turdan ziyade oyun izlemeyi kovalayın derim ben. Tabii olanağınız varsa, burası yerine gerçek Globe’a gidin. İçeride Shakespeare tutkunları için bir mağaza da mevcut. Yaratıcı tasarımlarla eşinize, dostunuzu veya kendinize buradan hediye götürebilirsiniz.





Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page