top of page
Harun Güven

Napoli Yapılacak Şeyler

1. Napoli demek Pompei demek, Maradona demek, küçük ara sokaklarda taze ürünler satan dükkanlar demek ama en başta tabii ki yemek demek, damak tadı demek. O zaman bu şehre ilk adımımızı attığımızda gözlerimiz ilk önce neyi aramalı? Tabii ki pizzayı! Merak etmeyin size dünyanın en güzel pizzasını yedireceğiz. Yapmanız gereken dünyanın en iyi pizzacılarına gitmek. Mesela Sorbillo başta olmak üzere, Gorizia 1916 veya Carminiello bu kategoride başı çeken restoranlar. Sıra beklemeye ve bozuk bir telaffuzla adınızın çağrılmasına hazır olun. Napoli’de damak tadı tabii ki pizza ile sınırlı değil. Şehrin birçok yerinde rastlayacağınız pastanelerden Baba (biz beğenmesek de siz yine de denemiş olun) ve içi nefis dolgulu Sfogliatella ları bir bir götürün. Tadımı enfes Limonçello’yu da es geçmeyelim, mutlaka deneyecekler listenizde bulunsun. Bu tatların ustalarını ve nerelerden temin edebileceğinizi de burada bulabilirsiniz.

2. Güney Amerika’yı andıran yapıları, sokakları ve insanları ile şehrin cadde ve sokaklarını keşfedin. Corso Umberto I caddesine çıkarak şehrin dokusunu kavrayın, cadde üzerinde bulunan Piazza Nicole Amore meydanındaki yapıyı inceleyip, şehrin ambiyansına kendinizi kaptırın. Hemen sağından Via Duomo’ya girip, şehrin gezilesi restoranlarına, küçük marketlerine ve ünlü pizzacılarına doğru yolculuğa çıkın. Şehri ikiye ayıran, şehrin en ünlü caddesine, Spaccanapoli (Via San Biagio dei Librai)’yi gezin, dükkanlarını gözlemleyin. En güzel pizzaları ve şarküteri ürünlerini bulacağınız Via Dei Tribunali’yi dolaşın. Dolaşırken tadın, tadarken keşfedin. Bu arada cüzdanlarınıza da sahip çıkın.


3. Şehrin tarihini keşfetmeye, keşfederken de güzel Akdeniz manzarasının keyfini çıkarmaya ne dersiniz? Efsaneleri içinde barındıran tarihi büyüsüyle Castel dell’Ovo zirve manzarasıyla gerçekten çok güzel anlar vaad ediyor. Sahip olduğu kapıları ve ihtişamıyla şehri adeta tamamlayan Castel Nuovo da gezginler için uğranması gereken noktalardan biri. Şehrin dokusunu anlamak, birbirinden ilginç hikayeleri dinlemek istiyorsanız bir gezgin olarak mutlaka şehrin kalelerini de ziyaret etmelisiniz.


4. Nerdeyse her sokak kenarında karşılaşacağınız hediyelikçilerden kendinize ya da sevdiklerinize hediyeler alın. Özellikle Presepe diye adlandırılan, küçük figürleriyle bir sahneyi canlandırılmış şekilde size sunan hediyelikleri mutlaka inceleyin. Bu hediyelikler için rotanızı San Gregorio Armeno adlı caddeye çevirmelisiniz. Bunun dışında, en yoğun caddelerinde ilginç tasarımlı magnetler, anahtarlık, çerçeveler; bunun yanı sıra ekspresso makinaları, şarküteri ürünleri, pazarlarında giyecek ve yiyeceklerin hepsi sizi bekliyor. Üstelik burası Avrupa’nın en ucuz kentlerinden biri. Yani alışveriş yapmaktan çekinmeyin, hele incelemekten, bakmaktan kendinizi hiç alıkoymayın.


5. Her İtalyan şehrinde olduğu gibi güzel; şehir meydanlarından kendinizi mahrum bırakmayın. Kentin kalbi sayılan Piazza del Plebiscito’da yürüyüş yapın, Piazza Dante’de insan manzaralarını kaçırmayın. Akşam olduğunda gençlerin muhabbetleriyle şenlenen Piazza Bellini’ye mutlaka uğrayın. Tarihi yapıları ve cafelerdeki insanların oluşturduğu ambiyansı tatmak için Piazza Gesu Nuovo ve Piazza San Domenico Maggiore’ya gidin, havayı soluyun, hafızanıza bu ortamları yerleştirin.


6. Kahve ve İtalyanlar bir bütünü nasıl tamamlıyorsa, Napoli’de de bu durum aynı; o zaman şehrin kahve kültürü ile tanışmanın zamanı geldi sizin için. Çeşitli lokal kahve dükkanlarından espressonuzu yudumlayabilirsiniz. Ya da çok fazla uzağa gitmeyip hemen Plebiscito meydanının yanında bulunan Cafe Gambrinus’a da uğrayabilirsiniz. Ünlü isimlerin de zamanında oturmuş olduğu sandalyelere oturup espresso çeşitlerini deneyin, tatlılarının tadına bakın. Bakmadan önce fiyatlar için bir de menüye bakın. Sabah sabah sütlü kahve sipariş edip de bütün ilgileri üzerinize çekmeyin, zira hatırlatmakta fayda var, İtalyanların sabah vaktinde kahveyi süt ile pek sevmezler, unutmayın.


7. Çok yoğun bir şekilde bağlandıkları inanışlarını gözlemlemek, yapılarının içinde bulunup atmosferi tatmak için kiliselerine ve şapellerine uğrayın. Tarihi dolayısıyla mı, güneyin etkisiyle mi tartışılır ama burada din hayatın çok önemli bir parçası. Bize de, anlatılan hikayeleri keşfetmek ve insan manzaralarını deneyimlemek düşer. Bunun için sizi, gotik mimarinin güzel bir örneği sayılan San Lorenzo Maggiore kilisesine ve Sansevero Şapeline davet ediyoruz. Eğer güzel bir efsane duymak istiyorsanız San Gennaro katedrali de ziyaretinize açık olacaktır. Eğer ilgili iseniz katedralin efsanesi ile ilgili bilgiyi Napoli Festival ve Etkinlikler sayfamızda bulabilirsiniz.


8. Sakın gece oldu deyip de otelinizde kös kös oturmayın, kentin caddeleri ve caddeleri dolduran enerjik gençleri saat 9’dan sonra sizi bekliyor. Öğrencilerin ve genç nüfusun şehre bu kadar dinamizm kazandırdığı çok az Avrupa şehri var. Napoli’de bunlardan biri. Size de bu genç arkadaşların buluşma yerlerine gitmek, ortamı teneffüs etmek kalıyor. Özellikle Piazza Bellini gençler için ideal uğrak yerlerinden. Bizden söylemesi.


9. Trene atlayın ve yarım saatlik mesafede bulunan, çocukken bolca efsanesini duyduğunuz Pompeii şehrine gidin. Bölgede bulunan Pompeii antik şehrini, amfitiyatrosunu ve tapınakları inceleyin. Vezüv yanar dağının şehirde oluşturduğu büyük tahribatı yerinde görün. Resimlerine çokça şahit olduğunuz Pompeii halkının makus talihini, acıklı insan manzaralarına tanık olun.


10. Zamanınız ve imkanınız el veriyorsa, bir Akdeniz mucizesi olan Amalfi kıyılarını gezin. Amalfi kıyılarını oluşturan küçük kasabalarda gezinin, evlerinin ve manzarasının tadını çıkarın. Bir kıyı kentinde yapılabilecek en keyifli şeyleri yapmaktan kendinizi alıkoymayın, etrafı keşfedin, deniz ürünlerinin tadına bakın ve çekinmeyin; güzel kıyılarında yüzme keyfini de yaşayın.


11. Zengin tarihi, kültürü ve kendisine bela olmuş Vezüv dağıyla oluşturduğu birikimi ile Napoli müzelerini ziyaret edin. Özellikle National Archeological Museum’u ziyaret etmeyi deneyin. Grek, roman veya hatta rönesanstan kalma parçaları inceleyin, heykellerini keşfetmeyi unutmayın. Daha birçok gireceğiniz kilise ve katedrallerin kendine has tarihleriyle oluşturduğu müzelere, imkanınız ve merakınız varsa girmeyi deneyin.


12. Yolunuz düşerse Via Toledo Metro durağında inin. Çok da alışık olmadığınız bir metro istasyonu tasarımı ile karşılaşacaksınız. Gökyüzünü ayağınıza getiren bu ilginç sanat eserini inceleyin, yürüyen merdivenlerden çıkarken yukarıya bakmayı da unutmayın. Zira yapay bir sonsuzluk sizi orada bekliyor olacak.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti

Impossibile caricare i commenti
Si è verificato un problema tecnico. Prova a riconnetterti o ad aggiornare la pagina.
bottom of page