top of page
Kübra Tüne Güven

Prag Yapılacak Şeyler


1. Şehre varır varmaz Prag'ın gri ve gotik ruhunu koklamak için Old Town'a doğru yürüyüşe çıkın. Prag gerçekten romantik bir şehir, Old Town bölgesine varır varmaz şehrin ruhunu hissedeceksiniz. Yüzyıllardır şehre arkadaşlık eden eski kiliseler, astronomik saat, meydanda kurulan yemek pazarları ve yukarıdan baktığınızda sizi büyüleyecek gri şehir manzarası, insanı hemen etkisi altına alıyor. Kışın seyahat etmeyi sever misiniz bilmiyoruz, üstüne üstlük Prag da Avrupa'nın en soğuk kışına sahip şehirlerinden bir tanesi, fakat gerçekten şehrin kışın ayrı bir havası oluyor. Eğer fırsatınız varsa bu güzel şehri Christmas zamanı ziyaret etmelisiniz. Saat kulesine çıkıp meydanı kuş bakışı izlemeyi ihmal etmeyin.




2. Karl Köprüsü (Charles Bridge) boyunca yürüyün ve hem gece, hem gündüz, nehir manzarasının ayrı ayrı tadını çıkarın. Şehrin en turistik noktası olan bu köprü size kalabalık görünebilir, ama başka hiçbir yerde bulamayacağınız eşsiz bir manzarası var. Sokak sanatçıları, şekerle kavrulmuş fıstığın muhteşem kokusu ve elbette fotoğraf çekmek için birbiriyle yarışan turistlerin arasında yerinizi alın. Özellikle tekrar belirtelim, köprüyü hem aydınlık, hem karanlık havada mutlaka görmelisiniz. Zira iki manzaranın tadı ayrıdır ve her iki zaman diliminde de köprü cıvıl cıvıldır. Prag'a ne kadar süreliğine gelmiş olursanız olun, nehir kıyısında epey vakit geçireceksiniz, Karl köprüsünü gördükten sonra bütün nehir boyunca yürüyüp henüz popüler olmamış güzellikleri keşfetmenin tadını çıkarın.


3. Kafka'nın size anlatacaklarını dinleyin. Okumayı sever misiniz bilmiyorum, fakat mutlaka Kafka'nın adını duymuş veya kitaplarından birini okumuşsunuzdur. Kafka, Prag'da doğup büyümüş bir yazar, onun hayatını ve yazılarını anlamaya yaklaşmak için, Kafka müzesini mutlaka ziyaret edin. Müze gezmek en büyük ilgi alanlarımdan biri olmadığı halde, burayı gerçekten çok etkileyici buldum. Aşık olduğu kadınların hayatlarından, ailesine, Kafka'nın el yazısı ile yazılmış mektuplarından, insanı ortama daha da bir kaptıran fon müziklerine kadar epey başarılı bir kompleks elde etmişler. Girmeden önce kapıda işeyen heykellere ilkokul çocuğu gibi gülmek ve onlarla fotoğraf çekinmek isterseniz, kimseye çaktırmadan yapabilirsiniz, sırrınızı ifşa etmeyeceğiz :)


4. Prag Kalesinin, adeta bir labirenti andıran uçsuz bucaksız kompleksinde kaybolun. Prag şehrine gitmeden araştırma yaptıysanız, Prag Kalesi maddesini mutlaka not etmişsinizdir. Burayı tek bir yapı olarak hayal etmeyin, bir sürü farklı ve etkileyici turist atraksiyonundan oluşan koskocaman bir bölgeyle karşılaşacaksınız. Yüzyıllar öncesinden kalmış etkileyici mimari yapıların, katedrallerin ve yukarıdan Prag manzarasının yanı sıra, bu bölgede sizi Golden Lane, Oyuncak Müzesi gibi son derece renkli ve ilginç aktiviteler bekliyor.


Golden Lane, adını eski yüzyıllarda burada yaşamış kuyumculardan almış, her ne kadar simyacılardan aldığı söylentisi dolaşsa da, aslında simyacılar burada hiç yaşamamış. Sanki oyuncak bebeğinizin yaşayabileceği boyutta gibi görünen minicik evlerde insanlar gerçekten yaşamış ve her bir minik eve kendine özgü hikayesini bırakmışlar. Şimdi ise bu evlerde atölyeler, dükkanlar ve el yapımı hediyelik eşyalar bulacaksınız. Gezmesi çok keyifli bir sokak, tadını çıkarın.


Oyuncak Müzesine gelince, yalnızca çocuklu gezginler için değil yetişkinler için de keyifli bir tecrübe. Tarihin en eski Barbie'lerini merak ediyor musunuz? Ayrıca Star Wars temalı bölümler, ahşap oyuncaklar ve tarihleri de en az Barbie'ler kadar ilgimizi çekti. Zaten Prag Kalesi'nden inerken yolunuzun üstünde, bir uğrayın deriz.


5. Turist atraksiyonlarına bağlı kalıp yalnızca tarihi binaları ve müzeleri gezmeyin. Şehrin tadına varmaya çalışın. Kafka müzesine giden yolda, nehir kıyısında, kuğuların yüzdüğü harika bir bölge var. Oraya gidip kuğulara ekmek atın (veya Pretzel, hangisi elinizde varsa :)), oradan kıvrılıp John Lennon duvarına gidin, Lennon'ın barış ve güzellik dolu ideolojisini ve dünyaya kazandırdığı şarkıları yad edin. Karl köprüsünün her iki çıkışında da ara sokaklarda kaybolun, sokak yemeklerinden tüketin, elinize birer Trdelnik almadan dolaşmayın. Sokak sanatçılarını izleyin, içinizden "Imagine" şarkısını mırıldanarak bu harika şehrin daha önce yakalanmamış fotoğraflarını çekmeye çalışın.


6. Dünyanın en çok bira tüketilen ülkesi Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da gece hayatını tecrübe edin. Prag şehri yalnızca tarihi yapıları ve büyüleyici mimarisi ile değil, aynı zamanda hareketli gece hayatıyla da biliniyor. Biraseverler için bir cennet olan şehir, onlarca farklı marka ve çeşitte içkisiyle turistlere geniş bir yelpaze sunuyor. Eğer günübirlik gelmediyseniz, burada en az bir gece geçirecekseniz, otelinizde sakin bir gece yerine dışarı çıkmayı tercih edin. Yalnızca tarihi merkezle sınırlı olmayan, bütün şehre yayılmış gece kulüplerini, ilgi çekici bar ve geç saatlere kadar açık kafelerini keşfedin. Bira içmeyi seviyorsanız kendinize favori bir marka belirlemeden ülkeden ayrılmayın. En bilinenler Kozel ve Pilsner, fakat çok da global olmayan onlarca farklı marka da var, denemesi size kalmış. Şimdiden iyi eğlenceler :)


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios

No se pudieron cargar los comentarios
Parece que hubo un problema técnico. Intenta volver a conectarte o actualiza la página.
bottom of page