Verona şehrinin bizim gözümüzde yeri ayrı. Verona Gezilecek Yerler yazımızda size turist noktalarını anlatacağız, fakat bu şehirde gezi planlarken Verona Yapılacak Şeyler yazısına bakmayı kesinlikle ihmal etmeyiniz, size turistlerin yanı sıra şehrin yerlilerinin de tercih ettiği aktiviteleri o yazımızda anlatmaya çalıştık. Ayrıca şehirle ilgili tüm sorularınız için bize email yoluyla ulaşabilirsiniz.
Arena di Verona
Birinci yüzyılda inşa edilmiş ve dış görünüş itibariyle Roma kolezyumunu andıran bu görkemli yapı, Verona şehrinin şüphesiz en önemli turist noktası. İçinde akustiği çok iyi bir sahne barındıran arenada her sene opera festivali düzenleniyor. Festivalin yanı sıra sene boyunca konserlere ve etkinliklere ev sahipliği yapan arenanın programına mutlaka göz atin, burada bir sanat aktivitesine katılmadan Verona’dan ayrılmak istemezsiniz. Ayrıca minik bir not, Christmas zamanından bir ay önce bu arenayı ve etrafını çevreleyen meydani muhteşem şekilde süslüyorlar, arenadan meydana uzanan devasa kuyrukluyıldızı kaçırmak istemiyorsanız seyahatinizi Christmas zamanına denk getirebilirsiniz.
Piazza Bra
Arenayı içine alan, ayni zamanda biraz önce bahsettiğimiz, Christmas zamanı muhteşem bir Chrismas pazarına ve dekorasyona ev sahipliği yapan meydan, Piazza Bra. Verona’da turist noktalarını ziyaret edecekseniz yolunuz buraya düşmek zorunda, merkezde yer alan hemen her atraksiyona buradan ulaşacaksınız. Tarihi ve romantik binalarla çevrili bu meydanin ortasındaki parkta banklardan birine kurulun ve gezinizi arenaya bakarak planlayın. Ayni zamanda şansınız yaver giderse ve ziyaretiniz yaz veya bahar aylarındaysa meydan konserlerinden birini yakalayabilirsiniz. Kısaca Piazza Bra, Verona şehrinin göz alıcı güzelliğine yakışır bir meydan.
Via Mazzini
Alışveriş tutkunu gezginleri en çok sevindirecek caddeye geldi sıra: Via Mazzini. Piazza Bra’dan Piazza delle Erbe meydanına geçerken gördüğünüz en renkli, hareketli ve göz alıcı caddeye girerseniz Via Mazzini’ye adımınızı atmış olacaksınız. Alışveriş caddesi deyince gözünüzde, tarihten kopmuş ve AVM görünümlü bir yer hayal etmeyin, burası tarihi binalarla yoğrulmuş ve büyüleyici bir cadde. Alışveriş umrunuzda olmasa bile yalnızca fotoğraflarını çekmeye gidebilirsiniz, gitmişken eliniza birer külah Italyan dondurması almayı unutmayın, zira bu cadde Grom gibi büyük dondurma markalarına da ev sahipliği yapıyor.
Piazza delle Erbe
Şehrin en önemli meydanlarından biri olan Erbe Meydanı, veya italyanca olarak Piazza delle Erbe, hareketliliği ve etrafını çevreleyen estetik binalarıyla kesinlikle vakit geçirilmesi gereken bir nokta. Meydanın çevresinde birçok restoran ve kafe seçeneği var, fakat şehrin çok merkezinde olduğunuzdan fiyatlar pahalı. Aynı zamanda bu muhteşem meydanda hediyelik eşya ve meyve pazarı kuruluyor ama tıpkı restoranlar gibi bu pazarın da fiyatları uygun değil ne yazık ki. Fakat burada iyi vakit geçirmek için alışveriş yapmanız gerekli de değil, yalnızca dolaşıp vakit geçirmek için gidebilirsiniz. Ayrıca fotoğraf meraklıları için de çok keyifli arka planlar sunuyor, kaçırmayınız.
Torre dei Lamberti
Verona’nin en uzun tarihi kulesi olan Torre dei Lamberti, Lamberti ailesi tarafından 12. Yüzyılda inşa edilmiş, fakat 15. Yüzyılda kulenin üzerine yıldırım düşmüş ve restorasyonu 16 sene sürmüş. Gotik mimari örneklerinden biri olmasının yani sıra, şehrin en meşhur panorama noktalarından birisi olan kuleyle ilgili detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz. Kule Erbe meydanında yer alıyor, tırmanmak istemeseniz bile mutlaka göreceksiniz.
Arche Scaligere
Erbe meydanından kısacık bir yürüyüşle varabileceğiniz bir başka olumsuz eser Arche Scaligere. Verona şehrinde 13 ve 14. yüzyıllar arası hüküm sürmüş Scaliger ailesinin anısına yapılmış bu mezar taşları, gotik mimarinin en etkileyici örneklerinden. İster bu taşları bahçesinde barındıran Santa Maria kilisesiyle beraber küçük bir ücret karşılığı içeri girin, ister geçerken demir parmaklıklardan seyredip yolunuza devam edin.
Castelvecchio
14. yüzyılda yapılan ve 20. Yüzyılda yapılan restorasyon ile günümüzdeki görüntüsüne kavuşan bu Orta çağ kalesi, su anda ziyaret edebileceğiniz bir müze. Sanat eserlerinin sergilendiği ve zaman zaman modern sanat sergilerine ev sahipliği yapan bu müzeye giriş ücretini burada bulabilirsiniz. Ayrıca girdiğinizde muhteşem manzaralara da şahitlik edeceksiniz, Verona’yi güzelleştiren Adige nehrine yukarıdan bakmak için ideal mekanlardan birisi de Castelvecchio. İçeri girmek istemeseniz bile mutlaka gidip görmelisiniz.
Ponte Scaligero
Castelvecchio müzesini karşı tarafa bağlayan, etrafı tıpkı kale gibi sarılmış köprü. Yapımına Castelvecchio gibi 14. Yüzyılda başlanmış. Oldukça göz alıcı bir Orta çağ manzarası sunan köprüyü gündüz ayrı, gece ayrı dolaşmanızı tavsiye ederiz. Gece ışıklandırması gerçekten etkileyici.
Ponte Pietra
Verona’daki köprüler arasında kişisel favorim olan Ponte Pietra, şehrin en eski köprüsü. 100 senesinde yapılan bu muhteşem köprü İkinci Dünya Savaşı sırasında çok hasar görmüş, fakat sonrasında restore edilmiş. Her zaman canlı bir bölge olan Pietra köprüsüne uğramakla kalmamalı, iki tarafını da bir güzel dolaşmalısınız. Aynı zamanda manzara izleyerek lüks bir yemek yemek isterseniz bu bölgede bolca kaliteli restoran bulabilirsiniz.
Teatro Romano
Birinci yüzyılın sonlarında yapılmış Roma dönemine ait bu amfiteatr, günümüzde yapılışıyla ilgili bir müzeye, yapılışından günümüze ulaşan kalıntılara ve bir ortaçağ kilisesine ev sahipliği yapıyor. Bir kompleks halinde giriş yapılan sahneyi ve tüm parçalarını gezebileceğiniz bir satın alın ve manzarayla beraber tarihe şahitlik etmeye hazır olun. Şehrin en güzel manzaralarından birini burada bulabilirsiniz, kameranızı yanınızda bulundurun.
Casa di Giulietta
Evet sonunda duymak istediğiniz maddeye sıra geldi, Romeo ve Juliet’in hikayesine ilham olmuş güzeller güzeli Verona şehrinin en popular turist noktalarından biri, Juliet’in evi. Taş balkonu ve romantizmin adeta aktığı aşk duvarıyla yeni sevgililerin hemen ziyaret etmesi gereken yerlerden :) Özellikle sevgililer gününde uğrarsanız, etkinliklere ve yarışmalara katılabilirsiniz.
Duomo di Verona
Tıpkı her İtalyan şehri gibi Verona’nin da bir “Duomo”su var. 12. Yüzyılda yapılan Verona katedrali, depremde 1117 senesinde yok olmuş iki kilisenin bulunduğu alanda inşa edilmiş. Romanesk mimari örneklerinden olan yapı, sunduğu estetik iç ve dış mimariye rağmen Verona’nin güzelliğinin yanında çok büyüleyici kalmıyor diyebiliriz, zira Avrupa’da çok seyahat ettiyseniz dini ve tarihi yapılara alışmış olmalısınız. Yine de görmeye değer elbette.
Piazza dei Signori
Erbe Meydanından Arche Scaligere’nin olduğu Alana doğru yürürken arada pek hakkı verilmemiş, sessiz ve güzel bir meydan göreceksiniz, burası Piazza dei Signori. Çok turistik bir nokta olmamakla beraber Belediye Sarayına ev sahipliği yapıyor, yolunuz mutlaka düşecektir.
Basilica of San Zeno
Romeo ve Juliet’in evlendiği küçük bazilika. Mimarisi oldukça etkileyici olan yapı, Saint Zeno’ya ithaf edilmiş. İçine mutlaka girmenizi tavsiye ederiz, çok adı duyulmuş bir yapı olmasa da iç mimarisini beğeneceğinize eminiz.
Giardino Giusti
On altıncı yüzyılda inşa edilmiş bu saray/bahçe kompleksi, İtalyan bahçelerinin en güzel örneklerinden. Bileti toptan alarak her ikisini de gezmeniz mümkün, yalnız baştan söyleyelim. Bahçeler her ne kadar büyüleyici ve büyük olsa da, saray oldukça küçük ve sıradan. Yani sarayı görmek için değil uçsuz bucaksız bahçeleri dolaşmak için gidin. Bu arada bahçelerin tamamını göreceğiz derseniz en az üç saat ayırmalısınız, zira birçok minik tepe tırmanacaksınız.
Porta Borsari
Birinci yüzyılda inşa edilmiş bu Roma kapısı, şehir merkezine tam da şehre yakışır bir giriş sunuyor. Tahmin edildiği kadarıyla birinci yüzyılda da yerinde bir ark varmış ve onun yıkılmasıyla üzerine inşa edilmiş. Şehir merkezinde yer aldığından mutlaka göreceksiniz.
Sant’Anastasia kilisesi
Ponte Pietra üzerinde veya karşısında yürürken gözünüz manzaraya ve o manzarayı tamamlayan mütevazı ve estetik bir kiliseye takılacak, orası Sant’Anastasia kilisesi. Gotik mimariye sahip kilise 13 ve 15. Yüzyıllar arasında inşa edilmiş. Kiliseler ilginizi çekiyorsa içine de girebilirsiniz, ama girmeseniz bile mutlaka görmeniz gereken yapılardan.
Arco dei Gavi
Soylu Gavi ailesi tarafından birinci yüzyılda inşa edilen bu kapı, sanki boş bir alanda unutulmuş gibi bir his uyandırıyor. Aslında ortaçağ döneminde Verona şehri surlarla çevrildiğinde, şehre giriş kapısı olarak kullanılmış.
Comentarios