top of page
Kübra Tüne Güven

York Yapılacak Şeyler

1. Derin bir nefes alıp kendinizi şehrin manzarasına bırakın. Öncelikle belirtmek isterim ki şehrin ilk görüntüsü çok etkileyici. Etrafı surlarla çevrili şehrin merkezine gelince York Minster manzarası ve nehrin sakinleştirici görüntüsü insana mutluluk veriyor. Nehri geçtikten sonra York Müzesinin bahçeleri ve küçük güzel dükkanlar sizi karşılıyor.




2. Şehrin geleneklerini yerine getirin. Dünyanın en "British" şehirlerinden birindesiniz. Tarihi binalardan birinin avlusuna kurulun. Sütlü çayınızı ve kurabiyenizi mideye indirirken yolculuğun stresini atın. York şehrinde geceyi geçirecekseniz, otel lobisinde anahtarlarınızla beraber elinize taze süt verecekler. Sanki hiç süt içmemişsiniz gibi tatlı gelecek o, tadını çıkarın.


3. Seyahatinizi Pazar gününe denk getirmemeye gayret edin. Şehirle ilgili olumsuz olan tek özellik Pazar günleri çoğu dükkanın, restoranların kapalı olması. Mümkünse York gezinizi Pazar gününe denk getirmeyin. Bu arada belirteyim, gezebileceğiniz her ama her yere maksimum yürüyerek 15 dakika uzaktasınız, dolayısıyla turistler için ulaşım sıkıntısı yok.


4. Etkilenmeye hazırlanın: York Minster bütün görkemiyle sizi bekliyor. York Minster’a giriş yapabilmek 10 sterlin, fakat kuleye tırmanırım ben diyorsanız hem içerisini ve müze/sergiyi gezme hem de kuleye çıkma bileti 15 sterlin. (Güncel fiyatlar için buraya bakınız.) Aslında küçük bir Avrupa şehri için oldukça pahalı. İki kişi 30 sterline hem kule hem müze giriş biletlerimizi aldık ve kuleye tırmanmaya başladık.

York Minster’ın kulesine tırmanmak için 275 basamak çıkmak gerekiyor, asansör yok ve merdiven etrafı kapalı ve tek kişinin ancak sığacağı dar bir merdiven. Klostrofobi sorununuz varsa kesinlikle tavsiye etmeyiz. Ben biraz rahatsız oldum ama tepeyi görmeyi çok istediğim için dayandım.

Bir süre çıkıp balkon gibi bir yere geldik, tatlı bir manzarası vardı, aa dedik, o kadar da uzun değilmiş. Meğer henüz yolu yarılamamışız :) Balkon gibi yerin sağından yeniden tırmanmaya başladık ve uzuuuun uzun merdivenlerden çıktık. Kuleye vardıktan sonra hemen etrafa baktık çünkü burası York’un en meşhur manzara seyretme yeri, fakat yaşadığımız en büyük hayal kırıklığı, şehrin mükemmel manzarasını izleyebileceğiniz bu kulenin etrafını ve tepesini tamamiyle gri tellerle kapatmaları oldu. Güvenlik amaçlı olduğu belli, fakat düzgün bir fotoğraf çekebileceğiniz dahi bir açıklık yok, kule duvarındaki deliklerden kafanızı uzatıp manzarayı görüyorsunuz. Fotoğrafseverler için can sıkıcı olsa da şehir manzarası tam anlamıyla nefes kesici.



5. Kendinizi Yorkshire insanlarından biri gibi hissedin. York Minster’dan çıktıktan sonra Müze bahçelerine uğrayın ve sincapları izleyin, nehir kıyısında yürüyün, York kalesinin altına gidin ve şehri boydan boya dolaşın. Şehirde York Chocolate Story var ve şehrin ana atraksiyonlarından görünüyor, fakat biz girmedik çünkü girenler pek memnun kalmamış, ve biz Brugge şehrindeki Chocolate Story müzesinden sonra başka bir çikolata serüvenini asla o kadar beğenemeyeceğimiz için bu seferlik atladık. Fakat şunu söylemeliyim ki orası sayesinde şehir sokaklarında yürürken çikolata kokusu insanı daha bir mutlu ediyor.



6. Surların üzerinde uzun bir yürüyüşe çıkın. Kişisel fikrimce bu kısım şehrin en keyifli taraflarından biri, alelade bir kapıdan sur gezinize başlıyorsunuz ve şehrin aslında tamamını güzelce izleyebileceğiniz keyifli bir yürüyüş oluyor. Şehri gezmeye giderseniz surların üstünde tur atmadan asla dönmeyin deriz.


7. Shambles Market'e girip pazar gezmenin eğlencesini yaşayın, daracık sokaklarında fotoğraf çekinmeyi ihmal etmeyin. Gezilecek Yerler listemizde göreceğiniz gibi burası dar sokaklı nefis küçük evlerin arasında bir avluda kurulan şirin bir Pazar. Buraya uğramadan dönmek de olmaz, ama tabi gider gitmez tezgahı kuran kişilerden 2 tanesinin arasında bağıra bağıra Türkçe muhabbet etmesi bizi şaşırttı biraz Nasıl pazarcı olarak York’a yerleşmeyi başardıklarını hala merak ediyorum , oldukça da özendim :)


8. Tren sevdalıları buraya: National Railway Museum. Çok fazla reklamının yapılmadığına bakmayın, bizce çok keyifle geçirebileceğiniz birkaç saat sizi bekliyor. Üstelik tren istasyonuna yakın olduğundan gidiş yolculuğunuzdan hemen önce ziyaret edebilirsiniz. Gerçekten gitmeye değer, hele fotoğraf çekmeye/çekilmeye meraklı kişilerin çok estetik pozlar yakalayacağına eminiz. Girişin zorunlu bir ücreti yok, bağış yapmanızı bekliyorlar. Biz 5 sterlin verdik.





Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page